Siyaset dünyası temelde içgüdüsel seviyededir. Orman yasalarına aittir: Güçlü olan haklıdır. Politikaya ilgi duyan insanlar da en vasat olanlardır. Siyasetin sadece tek bir özelliğe ihtiyacı vardır. Bu da çok derin bir aşağılık duygusu.
Politika neredeyse tek bir matematiksel formüle indirgenebilir: Politika güç arzusudur. Friedrich Nietzsche,
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında.
Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
9. BÖLÜM
SONSUZ SABIR
Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti.
Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
“Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek için araç gönderebilecek kapasiteye sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini umursamayabiliyor. Mars’a gitmek, yanı başındaki komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.” Demiş Jose Saramago 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonraki konuşmasında. Aslında
Okurken her bir satırından, her bir cümlesinden keyif aldım. Bu kitap da; Descartes'in yöntem üzerine düşüncelerini aşama aşama saptadığını görüyoruz. Bunu yaparken de çıkış noktası şüphe oluyor. Descartes, 'Şüphe duymuyorsam, hiç bir şey üzerine düşünmüyorum diyerek, düşünce yapısındaki kuşkuculuğu açıkça ortaya koyuyor. Decartes bu düşünce
Kars’tayız bu sefer Orhan Pamuk’un kalemi ile. Genelde İstanbul sokaklarında alışığım Orhan Pamuk’u okumaya. Pamuk’un dediği gibi İstanbul’a en çok yakışan kavramın “hüzün” olduğu için Pamuk’un kaleminde, her sayfasında ve her cümlesinde hüznü, arayışı hatta sorguyu verir bize Pamuk; ama bu sefer dediğim gibi Kars’tayız, Kars’ın fakirliğini,
GİRİŞ
İnternet devletlerin ve şirketlerin hayatından daha öteye giderek bireylerin dünyasını şekillendirme etkisini sürdürmektedir. Toplumsal hayatın bütün kurumları da pozitif ve negatif bir değerlendirme ile bu etkinin altında hızlı değişim yaşadığı ve Friedman’ın “Küreselleşme 3.0” (2010:20) olarak adlandırdığı bu sürecin hangi boyutlarda
Filmini izledikten sonra okumaya karar verdiğim kitaptır. 1941 yapımı Ingrid Bergman ve Spencer Tracy başrolde. Farklı tarihlerde çekilen verisyonalrı da var ama bunu tavsiye ederim .spancer Tracey 1958 yapımı Hemingway in İhtiyar Adam ve Deniz filminden bilenler bilir.
Ben şuanda kitabı kırmızı kedi yayınlarından temın ettim ama can