“Delifişek” Şeker Portakalı kitabının son serisi diyebileceğimiz bir eser. Aslında kitap bende Şeker Portakalından daha derin duygular çağrıştırdı. Çünkü üniversite yıllarımız. Sene 2013… “Çocuk Edebiyatı” diye bir dersimiz var. Bu dersi işleyen hocamızda gayet birikimli bir insandı. Ders içinde Dünya ve Türkiye’de Çocuk edebiyatı üzerine yazılmış
Tutunamayanlar
“Bu kitap ne ciddi kavgaların ne büyük ve yaygın sıkıntıların ne de ezilen insanların romanıdır; bu kitap, mustarip bir ruhun iç çekişlerinin romanıdır. “
Oğuz Atay-Tutunamayanlar, 1970
Ben de yazarın hissiyatı, kelimeleri ve bilhassa üslubuyla sizlere seslenmek istiyorum. Kitabı, anlatılmaz bir duygu ile okudum. Sahiden neye
Şu an 35-40 yaş üstündekileri aşırı kıskanıyorum. Onların gençlik yılları; Müzeyyen Senar, Cem Karaca, Neşet Ertaş gibi ustalarla geçti. Bizim ise en güzel yıllarımız; Ben fero, Reynmen, Aleyna gibilerle geçiyor. Tarihin bütün kalitesizliği bizim jenerasyona denk gelmiş resmen..
Bizlere değer verip insan olarak ve en önemlisi müslüman olarak yaratan Rabbim'e sonsuz teşekkürler 💖
Yaş sadece bir sayıdır ve yaşadıklarımız bizi olgunlaştıran hayat tecrübelerimizdir . Aldığımız her yaş bizleri bir adım daha yaklaştırıyor sonsuzluk yurduna... Kendimize değer verdiğimiz ve sevdiğimiz nice güzel yıllarımız olsun 😊 Son olaraktan; İyi ki doğdummm bennnn 🌝🥳🥰
Bir kargoyu açmak ancak benim için bu kadar heyecanlı olabilirdi... Canım, birtanem, en uzağım ama en yakınım. Seni iyi ki tanımışım. O gün iyi ki arkadaş olmuşuz ve bu günlere geldik.♡
En sevdiğim doğum günü hediyem oldu. Seni seviyorum burada da bir anımız olsun istedim...
Sinem Hicran
Nice güzel yıllarımız olsun... beni dövdüğün sana akıl hocalığı yaptığım ve beni kendime getiren sennn. Her an yanımda olduğun beni dinlediğin için de teşekkür ederim ♡
Her bir oturuşta kadehlerce rakı içmek gibi acısı sonradan çıkan bir kitap !!!
Kemal Varol, kitabı Sahiden Hikâye'de Arkanya’dan bildiriyor. Arkanya zalim, cimri, tekinsiz ve vefasız. Üstelik OHAL gölgesiyle, daha da karanlık.
Benim için çok tanıdık, bazende hayret verici derecede yabancı topraklardı anlattığı yerler hepimizi birbirine
Her şey güzel gidecekti, inanıyordu, bir umudu vardı. Hayat bu kadar zalim olmamalıydı. Düzelmeliydi bazı şeyler. En azından bugün değişmeliydi talihi..
Bir Dinozorun Anıları
Mine Urgan'ı tanıyanlar bilir; babası Fecri Ati yazarlarından Tahsin Nahit, üvey babası Falih Rıfkı Atay. Veee kadındaki şans hayatının başındayken başlamış bile :) Tüm önemli edebiyat yazarları bir şekilde karşısına çıkmış ve onlarla oturup sohbet edebilme şansına erişebilmiş. Sadece edebiyat camiasıyla tanışmamış Mustafa Kemal Atatürk'le de tanışma fırsatı bulmuş. Kitapta -çok fazla olmasa da- onunla ilgili anılarına da yer vermiş. Sabahattin Eyüboğlu hocası, en yakın arkadaşı Aziz Nesin, Cevat Şakir, Salâh Birsel, Orhan Veli, Necip Fazıl Kısakürek ve daha birçok kişiyle anılarını anlatmış.
Etrafta yazarlar hakkında yalan yanlış birçok bilgiler dolanıyor. Mine Urgan'ın bu kitabı kendi yaşamıyla ilintili olması açısından doğru kaynak diyebiliriz.:) Misal Necip Fazıl'ın tikli bir yapıya sahip olması burada geçiyor ve burada öğrendiğim bir anekdot diyeyim.
Mine Urgan'ın siyasi düşüncesi bana uygun olmamasına rağmen okumak keyifliydi. En azından başka fikirleri başka açılardan görme fırsatı sağladı. Ayrıca dili çok akıcı ve güzel bir üslûbu var.
Kitabı okurken fark ettiğim bazı şeylerden biri geçmişte de insanların para odaklı olmasıydı. Mine Urgan'ın en çok yakındığı durum yeni neslin Özal yüzünden sürekli çok çok para istemeleri. Bu durum hâlâ aynı şekilde devam ediyor. Her şeyin para olmadığı sağlıklı ve mutlu olmanın daha önemli olduğunu fark ettiğimiz yıllarımız da olur umarım.
Şu an 35-40 yaş üstündekileri aşırı kıskanıyorum. Onların gençlik yılları; Müzeyyen senar, Cem karaca, Neşet ertaş gibi ustalarla geçti. Bizim ise en güzel yıllarımız; ben fero, reynman, Aleyna gibilerle geçiyor. Tarihin büyük kalitesizliği bizim jenerasyona denk geldi resmen..
Kısa bir ömür dahi, iyi ve onurlu bir yaşama yetecek kadar uzundur.
Ölümden daha güçlü olan şey, bize ölümü göze aldıran şeydir; candan daha kıymetli olan, uğruna canın feda edildiği şeydir.
Ne hoş bir güzelliği vardır; hafif adımlarla, dünyadan gülümseyerek geçenlerin, kimseye bir kötülüğü dokunmadan yaşayanların, onurunu kurtarmanın