Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar, meczuplar memleketi olamaz. Hayatta en hakiki mürşit bilimdir,fendir” demişti. Hatta, Kur’an ‘ ı Türkçeye çevirterek ve tefsirini yaptırarak İslam inancının inşası için uygun ortamı sağlayan bir devrimciydi . Din konusunda bir yığın hurafenin teşhis ve tespiti için hadis derlemelerini de Türkçeye çevirtmiş, Buhari tercüme ve Şerhi’ni yaptırmıştı. Lakin yetmedi … sığ düşünceli ve yobaz insanların işine gelmediği içindir ki, onun devrimlerini din karşıtlığıyla itham ettiler. Emin ol bu insanlar ABD’ci dinci yobazlardı.
Sayfa 180 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, muvaffakiyetler için en hakiki mürşit ilimdir, fendir.
Sayfa 77 - Gazi Mustafa KemalKitabı okuyor
Reklam
Mobbing Bank Diyor ki;
Atatürk'e Din Şemsiyesi Giydirerek Aldatmak Yolda İlim ve din karıştırılır. İlim, bilim demek değildir. Bilimi dünyada isteyen her insan öğrenebilir. İlim bilim demek değilse nedir? Mustafa Kemal Atatürk; ' hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyerek ne demek istemiştir? Atatürk'ün bilim kelimesini bilmediğini kimse iddia edemez.
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir." - Hz. Ali
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.
Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffaki­ yet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. llim ve fennin hari­ cinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir .
Reklam
Paşam, ‘Bir Türk dünyaya bedeldir’ sözünün altında aslında insan zekâ, akıl, ve becerisinin sonsuzluğuna duyduğun itimat yatıyordu. ’Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir, başka mürşit aramak gaflettir, delalettir’ sözün, kuşkusuz insanlık tarihinden çıkabilecek en önemli derstir. Üstüne basa basa ne demiştin? ’Her terakki ve kurtuluşun anası hürriyettir.’ Sen bize gelişme için mutlak gerekli gördüğün bu özgürlüğü bahşettin. Açtığın yol, yarattğın Cumhuriyet için sana minnettarız ve müteşekkiriziz.
Sayfa 119 - Masa KitapKitabı okudu
"Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir."
Birinci kural yaradana hangi kelimelerle tanımladığımız kendimizi nasıl gördüğümüze aynı tutar şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak utanılacak utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demekki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk merhamet ve şevkat anlıyorsan sen de bu vasıflardan bolca mevcut
En hakiki mürşit yüce Allah’tır. O yolu gösterecek biz de yürüyeceğiz. اهدنا الصراط المستقيم (amin)
Reklam
Muhtemelen buradaki en önemli husus bütün Osmanlı ıslahat teşebbüslerinin bir şekilde ve ehemmiyet atfederek gözettiği modernleşme ile (yeni) dinîleşmeyi birlikte götürme, birdiğerini besleyecek şekilde sürdürme fikrinin ve uygulamasının, belki iddiasının 1924 sonrası itibariyle giderek terkedilmesi yahut zayıflamasıdır. Din/İslâm paranteze alınmakla kalınmamış, ayrıca baskılanmış, kaba bir üslupla mahkum edilmiş, öteye beriye çekilmeye başlanmış, din karşıtı bilimci ve alaycı dil resmi ideolojiye ve bütün eğitim süreçlerine hakim kılınmıştır. ("Hayatta en hakiki mürşit [b]ilimdir" afişi bu politikaların en görünür yaygın yüzüdür).
Sayfa 983Kitabı okudu
Son dönem Osmanlı elitleri ve Cumhuriyet'in kurucu kadroları, sosyal reformları gerçekleştirirken din ile bilimin çatıştığı fikrini benimsemişler, bu çatışmada bilimin yanında saf tuttuklarına inanmışlardır. Örneğin H. G. Wells'in The Outline of History: The Whole Story of Man (1920) isimli eseri, Mustafa Kemal Atatürk de dâhil olmak üzere Cumhuriyet'in kurucu kadrolarının zihinlerinin şekillenmesinde rol oynamış, Atatürk daha sonra bu kitabın Türkçeye çevrilmesi talimatını vermiştir. Yine Atatürk'ün Osmanlı'da materyalizmin en büyük savunucusu Abdullah Cevdet'e onun rüyalarını gerçekleştireceği yönündeki vaadi konumuz açısından önem taşımaktadır. Esasen Atatürk'ün "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir; ilim ve fenden başka yol gösterici aramak gaflettir, dalalettir, cehalettir" gibi sözleri de onun Abdullah Cevdet ve arkadaşlarınınkine benzer bir dünya görüşünü benimsediği izlenimini desteklemektedir.
Atatürk, 'Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, mü ritler, mensuplar, meczuplar memleketi olamaz. Hayatta en hakiki mürşit bilimdir, fendir' demişti. Hatta, Kuran'ı Türkçeye çevirterek ve tefsirini yaptırarak İslam inancının inşası için uygun ortamı sağlayan bir devrimciydi. Din konusunda bir yığın hurafenin teşhis ve tespiti için hadis derlemelerini de Türkçeye çevirtmiş, Buhari Tercüme ve Şerhi'ni yaptırmıştı.
Sayfa 180 - AlfaKitabı okudu
En Hakiki Mürşit
...Egitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir millet halinde yaşatır; ya da bir milleti esirlik ve yoksulluga düşürür. (...) Mustafa Kemal ATATÜRK
Resim