AUDREY’NİN HİKÂYESİ HER ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ OLMAYABİLİR! Doç. Dr. Şafak Nakajima Audrey, 1981 yılında Doğu Asya’da 24 milyon nüfuslu bir ada ülkesi olan Tayvan’da doğar. Bütün parasını kitaplara harcayan babası, Audrey biraz büyüdüğünde onunla düşünmeye dayalı sorgulama yoluyla konuşmaya başlar (Sokratik diyalog). Felsefe ve matematik kitapları
Kemalist Rejimin Hasta ettiği Kadın & Seçme ve Seçilme Hakkı Kemalist rejimin övündüğü inkılapların başında “Kadınlara seçme ve seçilme hakkının” verilmesi ve Isviçre’den alınan Medeni Kanun gelir. Halbuki gerçekler hiç de öyle değil. Kadınlar üzerine yaptığı yayınlarla dikkat çeken Prof. Dr. Ömer Çaha’ya göre 1926’da Isviçre’den alınan
Reklam
Şu Baş Belası Cinsellik 03.07.2020 Ahmet Hakan ÇAKICI İslamcı kesimin çok kıymetli profesör ablası “geçe bırakılmamış evliliğe” karşı olduğunu söylemiş. Üstelik “aile içi tecavüz” kavramını da savunuyormuş. Ne desem bilemedim. Cinsellik İslami kesimin hem konuşmaktan kaçındığı hem için için kendini yediği bir konu. Aynı zamanda sürekli
"BAŞARININ SIRRI..."
- “Daha iyisi için, iyiden vazgeçebilmek gerçek başarının sırrıdır.” Ve “Ben, her zaman felâketleri fırsata dönüştürmeye çalışırım.” diyen Rockefeller şirketlerinin klasik büyüme taktiği; “rakibi zayıflat, teklif ver ve satın al” şeklinde formüle edilmiştir. Ne garibtir ki, dünyanın ilk üç zengin ailesinden biri olan Rockefeller ailesinden bir tek isim, Forbes dergisinin açıkladığı “en zenginler” listesinde görülmez. Mantıkla değil, sembollerle insanlığa tahakküm eden bu aile; “çoğunluğun elindeki gücü, azınlığın isteği doğrultusunda kullanmasını” gayet iyi bilmektedir. Bu Aile için “başarının sırrı”, işte tam budur… (Sedat Bulut-Akademya Dergisi, III.Dönem 2.Sayı, 22 Ocak 2018)
MONTESQUİEU BİLE...
-"... Yaşadığımız zaman diliminde, içinde zerre miktarı ıztırab kırıntısı kalmış herkesi yukarıdaki sözler sarsmakla kalmaz, yaşadığı hayatın çirkefine bakıp utanç içerisinde eve kapatır. Günümüz insanının bir kısmı ev-iş-yatak arasında ömrünü tüketmekte ve kadın mefhumunu da bu üçlü içerisinde değerlendirerek daha fazla düşünmek istememektedir. Kadın, Yunan mitoslarından daha fazla istismar plânında bugün; Hind mitosundaki Kama’nın karısı Şehvet’ten daha fazla cinsel meta olarak meydan yerinde. Ve yine birçok filozof, “mücerred fikir” değerinden uzaklaşan-uzaklaştırılan kadının yaşadığı bu travmaya şifâ olacak, hattâ teselli olacak ilâcı-reçeteyi teklif edememiş, keşfedememiştir. Aksine, en derin addedilen filozof bile, kadını kapitalizm-sosyalizm-feminizm-personalizm-liberalizm gibi sömürgeci sistemlerin kucağına itmekte bir beis görmemiştir. Batı düşüncesinin sembol isimlerinden Montesquieu’nun şu sözü, bir tükenişin ve iflasın ifadesidir aslında: – “Tabiat, erkeğe akıl ve fikir vermiştir, kadına sadece güzellik ve süsü. Eğer kadının bu dış görünüşü ortadan kalkacak olursa onun ehemmiyeti ve değeri kalmayacaktır...” (Ercan Çifçi-Akademya Dergisi, III.Dönem, 1.Sayı, 12 Eylül 2017)
Özet
Yavuz Alogan'a sormuşlar: "HDP solun neresinde?", "ABD'nin solunda bir yerde" diye yanıtlamış o da. "Kürt oyları", "Kürt seçmen", "Kürt siyaseti" v.b tabirlerin enflasyonu gitgide yükselmekteyken önemli bir hatırlatma/özet olmuş son yazısı. Anahtar kelimeler: HDP, KCK, Öz yönetim, SDG,
Reklam
79 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.