Astroloji Ve Burç Yorumları
Astroloji, yıldız ve gezegenlerin diziliş ve hareketlerinden yola çıkarak yaşamı yorumlayan ve geleceği tahmin eden bir batıl inançtır. Astrolojinin çıkışı hakkındaki bir teori, Nuh tufanından sonra Babil'e dayanır. Babil Kulesi hakkında, hayatın gizemlerini ve insanların kaderini açıklamaya adanmış bir tapınak olarak bir tanımlama yapılmaktadır.
Sayfa 10 - GDKKitabı okudu
Yan evde oturan başka küçük bir kız aynı koşullarda büyümüş olabilir ama bir nedenden ötürü karşılık verir. Pes etmez ve ona yönelik kötü muamelelere ve acıya katlanır. Onu boş yere suçlayan yetişkinlere ve başka insanlara hatalarını söyler. O da acı çekmiştir ama biraz farklı yetişmiştir. Dünyanın adil olmadığını, insanların kötücüllüğünü görmüştür ama bunu umursamamıştır. Hayatta ayakta duracak ve bir savaşçı olacaktır. Bu kadınla tanışan insanlar onun dominant, kalın derili ve uğraşması zor biri olduğunu düşünürler. Sertleşmiş bir kabuğu vardır ve en alakasız durumlarda kendini şiddetle savunur. Kendinin yönettiği ve etrafındakilerden hiç olumsuz tepkiler almadığı ilişkilerle ilgilenir. Anlaşması güç, ‘diş bileyen’, sinirli genç bir kadın olabilir.
Reklam
Tüm meslek hayatı boyunca gördüğü en kötü kekemelik vakasıydı. Danışan, hayatı boyunca tek bir an haricinde hep konuşma zorluğu yaşamıştı. Bu istisna, o on iki yaşındayken bir tramvaya asıldığında gerçekleşmişti. Kondüktör tarafından yakalandığında sıvışmanın tek yolunun kendini axındırmak olduğunu düşünmüş ve zavallı kekeme bir çocuk olduğunu göstermeye çalışmıştı ama kekelemeye çalıştığı o anda bunu yapamamıştı. Böyle bir niyeti olmadan ve terapötik amaçlar olmaksızın tezat niyeti uygulamıştı.
Sayfa 130Kitabı okudu
Zweing Berlin'de sosyal çevresinden dolayı karşılaşmasının imkansız olduğu insanlarla karşılaşıyor hatta aynı masada oturuyordu. Kimdi bunlar? Alkolikler, morfin bağımlıları, üzeri yırtık pırtık sefiller, suçlular, ünlü dolandırıcılar. Bu kişiler Zweig'ın romanlarda okuyup da inanamadığı kişilerdi. Zweig bu kişileri görmekle kalmıyor kafelerde bir araya geliyor, yakından tanıyordu. Bu insanları tanımak konusunda garip bir zevk duyuyordu. Kişinin şöhreti ne kadar kötü ise tanımaktan aldığı zevk o kadar büyük oluyordu. Kendi çevrsindeki kalbur üstü insanlardan o kadar sıkılmıştı ki yaşamaktan başka hiç bir amacı olmayan zamanlarını, sağlıklarını, paralarını muzır işlerle heba eden tutkulu, çılgın insanları görmekten, tanımaktan keyif alıyordu. Romanlarında ve novellalarındaki kişileri bu azgın topluluk içinden devşiriyordu. Çeşitli milletlerden bin bir insanla tanışan Zweig, her çiçekten bal alan arı misali zihnini, dimağını besliyor, her tanıştığı kişiden bir şeyler alıyordu. Genç bir Rus'tan o dönem daha üne kavuşmamış Karamazov Kardeşler'in en güzel pasajlarını tercüme ettirerek okuyor, bir İşviçreli kız sayesinde Munch'ın resimlerini tanıyordu. Berlin'de yaşadığı yarım eğitim döneminde belki Viyana'da bir ömür boyunca göremeyeceği çeşitlilikte insan tanıyordu.
Sayfa 56 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Yıllar önce Afrika’da yaşarken, iki Liberyalıyla tanışmıştım. İkisi de firar etmiş askerdi. Biri subay, diğeri er. Sahip oldukları tek şey silahları ve kirli kıyafetleriydi. Benden yardım istediler. Ama önce anlattılar her şeyi... ABD Liberya’daki resmî orduya yılda dört yüz milyon dolar yardım yapıyordu. Bu parayla Liberyalılar, ABD’den silah
Sayfa 122Kitabı okudu
«Terapi süreçleri ilerledikçe danışan giderek geçmişi ve kendi çocukluğu ile yüzleşir. Bu dönemde danışanda anne ve babayı suçlama eğilimi olabilir. Yine de seans sırasında anne ve baba tarafından çocuğa aktarılan, yine onların yaptıkları ve yapmadıkları şeylerden dolayı meydana gelen travmalardan dolayı anne ve babanın suçlanmaması daha uygundur.
Sayfa 278
Reklam
25 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.