Namazın en önemli vaciplerinden biri ta’dil-i erkândır. Ta’dil-i erkân, namazda rükünleri düzenli, yerli yerince ve haklarını vererek yapmaktır. Hz. Peygamber’in “En kötü hırsızlık namazdan çalmadır.”(Muvatta’, Kasru’s-salât,23) sözünde işaret ettiği gibi namazı eksiksiz kılmaktır. Bu nedenle namaz kılan mümin, rükûda, rükûdan doğrulduğunda, secdede ve iki secde arası oturuşta, her rükün arasındaki ayakta ve oturur konumdaki duruşlarda
acele etmeden en az bir kez “sübhânallah” diyecek kadar bir süre beklemelidir.
Namaz kılınırken dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri tadil-i erkâna riayet etmek yani namazdaki rükünlerin hakkını vermektir. Peygamber Efendimiz namazın tarifinde secde, kıyam ve rükû gibi her bölümün eda edilmesini anlatırken “(azalar) mutmain oluncaya kadar” (Buhârî, Ezân, 122) ifadesini kullanarak tadil-i erkâna vurgu yapmıştır. Mutmain olmak, hareketi net bir şekilde gerçekleştirip, her rükünde en az “sübhânallah” diyecek kadar durmaktır. Peygamber Efendimiz, “En kötü hırsızlık namazdan çalmadır.” (Muvatta’, Kasru’s-salât, 23) buyurarak rükû ve secdelerin hakkını vermeyerek acele etmenin ne derece yanlış olduğunu dile getirmiştir. Çünkü namaz, dinin direği (Beyhakî, Şuabü’l-îmân, 3, 39), Allah Teala’yı anmanın (Tâ-Hâ, 20/14), O’na karşı şükran duygularını ifade etmenin, yakarış ve niyazın en mükemmel şeklidir. Allah’a yakınlaşma vesilesi (Alak, 96/19) olan namaz, sahibini hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyan (Ankebût, 29/45) en güzel ibadettir.