120 syf.
5/10 puan verdi
Tarık Tufan'ı Ot dergisinden takip ederim, yazım tekniğini, cümlelerini severim. Genelde her yazısında altını çizdiğim bir kaç bana dokunan satır olur. Dini bir tarafının olduğunu da biliyordum fakat bu kitapta o kadar fazla dini gönderme var ki artık sıkıldım, yarısında bırakacaktım. Çünkü arada kalmış bir kitap. Ne dini göndermelerin altı doluyor ne de verdiği mesajlar destekleniyor. Bir kere kitabın tamamında dua edelim teması var. Dua ettik çünkü etmek güzel, dua edelim çünkü Allah dua edenlerin yanında. Tamam da bu ne kattı bana? E kardeşim madem böyle temalı bir kitap yazacaktın, koy ismine Eyvallah, koy Elif Gibi Sevmek sür gitsin piyasaya, en azından para kazanırsın. Ama yok hem o güzel cümleleri yazacak hem de nasıl bir insan olduğunu gösterecek. Keşke bu kitaba rastlamasaydım. Dergide o kadar içten cümleler yazıyordu ki, takip edeyim dedim. Bu kitap yüzünden şimdi mimli bir yazar olarak kalacak gözümde. Yazım olarak daha yüksek puanları hak etse de içerik olarak hiç beğenmedim. Özellikle Kudüs'e gidelim, gazzeli çocuklar ölmesin minvalinde satırlar var ki hay aklını sevdiğim dedim, dünyada bir tek Gazze'li çocuklar mı var ya da Vatikan'da da o Kudüs'te belirttiğin dinginlik huzur yok mu? Bu kadar mı vizyonsuz kitap yazılır. Bu kadar din sömürülür. Dünya edebiyatına açılamayışımızın altında kültürümüz yatıyor bu bir gerçek. Kültürümüzü dışarıya açacağımıza, boğulup gidiyoruz. Hep bu ötekileştirme yüzünden. Daha çok şeyler yazardım da, yazarı seviyorum.
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
Bir Adam Girdi Şehre KoşarakTarık Tufan · Profil Yayıncılık · 20198,1bin okunma
245 syf.
7/10 puan verdi
Akışı Olmayan Sular, 2. el eşya satan bir dükkanda isminden etkilenip aldığım bir kitap. Uzunca bir süre okunacak diğer kitapların arasında sürünmeye devam etti. Bir gün elime alıp incelediğimde, artık okumaya hazır olduğumu hissettim. Belki de bir kitabı, onu okumak için gereken en iyi ruhsal durumda okudum. Dili, hikayelerin işlenişi -bir el işi edasıyla-, karakterler orijinal ve samimi. Tasvirlerde kendimi gördüm, hissettim. Kitap, beş hikayeden oluşuyor. Her bir hikayede bir oğlan çocuğunun aşkı anlatılıyor. Son hikaye hariç. Son hikayede ise bir kız çocuğu var. Benim de en sevdiğim hikaye bu oldu tabii. Erkeklerin anlatıldığı dört hikayeye gelirsek; her biri farklı bir imkansız aşk. Farklı bir çocuksuluk var her birinin içinde. Güzel satırlar ve ulaşılamaza dayanılmaz özlem. Bu son hikayemiz için de geçerli aslında. "Bitmiş Zamana Dair", bir kız çocuğunun, köklü bir ailenin son üyeleriyle geçirdiği zamanı anlatıyor. Eski zenginliklerin giderek yitmesi ama o hayatı yaşamaktan vazgeçemeyen ve modern hayata uyum sağlayamayacak bir aile ile modern hayatın griliğinden kaçmaya çalışan bir kız çocuğu. Eskiler ayrı güzelmiş dedirten bir yaşama bu. İlerde daha çok Pınar Kür okumak isterim. Kadın yazarlarımıza ağırlık vermek gerek.
Akışı Olmayan Sular
Akışı Olmayan SularPınar Kür · Everest Yayınları · 2012637 okunma
Reklam
424 syf.
7/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Yazarın girift bir şekilde dizayn ettiği ikinci romanı. Dublörün Dilemması ile kendine özgü bir yapı/format oluşturan yazar, bunu geliştirmiş. Tabii belirli sınırlar içerisinde. Ama mimarisi zor olan bu metini okumak da akıcılığı sekteye uğratıyor. Ciddiyeti bir kenara bırakırsak bu roman Murat Menteş'in diğer iki romanına göre zorlayıcı ama zevkli koşusturmacasıdır. (Oyunu expert modda açıp kazanmak gibi) Karakter isimlerinin muzipliği, tesadüflerin ritmi ve bunun gibi küçük noktalar kitabı güzel kılıyor. Karakter bolluğu biraz kafa karıştırsa da anlaşılmayacak kadar değil. Altı çizilesi satırlar, ip üstünde kelime oyunları, karaktere özgü tekerrür eden söylemler... Menteş'in klasikleri sayılabilir artık bunlar. Kitabın içeriğine gelirsek eğer, öncelikle, karikatür kısmına bayıldım. Orjinal, güzel değerlendirilmiş ve başarılı bir fikir olmuş. Ersin Karabulut'un çizimi de çok yakışmış. Kitap dört ağızdan yazılmış ama benim en sevdiğim bölüm Müntekim Gıcırbey'inki oldu. Şebnem Şibumi sıktı, Hayati Tehlike yordu. Fuat Atıf Tufa ise daha çok sunuculuğu yapmış gibiydi.Murat Menteş'in son yazmakta başarısız olduğunu düşünüyorum. Üç romanında da sonlar kestirilebilir ya da etkisizdi benim gözümde. Bir romanın sonu, içerik, akıcılık ve üslup kadar önemli olmalı.. Unutmamak için mühim bir nokta. Murat Menteş'i ilk defa okuyacak biri için önerebileceğim roman değil ama biraz mizah, biraz macera sevenler için denemeye değer.
Korkma Ben Varım
Korkma Ben VarımMurat Menteş · İletişim Yayınları · 20098,4bin okunma
580 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ben bu seriye başladığımda cennet ateşi şehri çıkmamıştı, ancak beş kitabı da yaklaşık bir haftada bitirdim. Ne diyebilirim ki, ilgimi çeken şeylerden ayrı kalamıyorum. En sevdiğim seri buydu sanırım. Tek solukta okuyacağınız nefes kesici bir macera. Büyülü satırlar. Herkesin hayatında ihtiyaç duyduğu aşkı, gizemi ve aksiyonu içinde barındıran, sayfaları çevirdikçe fırtınasına kapılıp gideceğiniz büyülü bir dünyaya açılan bir kapı adeta. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Kendinizden bir parça bulmak ile kalmayıp kitabın efsanevi anlatımının içinde kaybolacaksınız
Kemikler Şehri
Kemikler ŞehriCassandra Clare · Artemis Yayınları · 20133,177 okunma
Geri136
364 öğeden 361 ile 364 arasındakiler gösteriliyor.