Hasan Hüseyin Korkmazgil yüreğe en çok dokunanlardan...
... Susturun sevdiğim şu türküleri Beni benden alıp giden herşeye paydos Beni bana düşman eden herşeye lanet Beni benden alıp giden herşeye paydos!
Sayfa 133Kitabı okudu
Paris'teki en sevdiğim hocalardan biri, bir Türk olan Adnan (Adıvar) Bey'di. Modern Türkiye'nin ilk büyük kadın yazarı ve kendisinden daha ünlü bir kişi olan Halide Edip'in kocasıydı. Çok hoş bir insan ve muazzam bir hocaydı ve ikimiz gayet iyi anlaşmıştık. Adnan Bey Türk devriminde önemli bir rol oynamıştı; ama daha sonra o ve karısı Atatürk'ün gözünden düşmüş ve sürgüne gitmek zorunda kalmışlardı. Diğer Türkler gibi o günlerde bir soyadları yoktu ve sürgünde olduklarından, Türkiye'de soyadı kanunu çıktığında bir soyadı edinmek zorunda değildiler. Batı'da o, Adnan Bey olarak bilinirdi. Türkiye'ye döndüklerinde ise bir soyadı almaları gerekti ve Adnan da, "Onun bir adı var" anlamına gelen Adıvar'ı tercih etti.
Sayfa 39 - Arkadaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
En sevdiğim Rus halk müziği Kalinka:D
Rusya, halk türküleri açısından zengin bir ülkedir. Ses genişliği beşli ya da altılı aralığını aşamayan halk şarkılarında kullanılan makamlar eski Yunan modlarım andırır. Toplu olarak da seslendirilen halk müziklerinin bir kısmı, danslı ve konulu bir gösteri özelliği de taşımaktadır
YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem
En sevdiğim şiiri...
Türküler bitti Halaylar durdu Horonlar durdu Al damar, mor damar, şah damar sustu Bahçeler put kesildi birer birer Meyveler salkım saçak taş. Bir bulut uçardı Başı boş bedava Yandı kül oldu. Hüzün geldi baş köşeye kuruldu Yoruldu yüreğim yoruldu. Ağaç büyür arkasında koşamam Kervan yürür peşi sıra diişemem Yıldız akar uçsam da yetişemem. Hüzün geldi baş köşeye kuruldu Yoruldu yüreğim yoruldu.
Tam her şey için pes etmiş, zevksiz bir yaşam sürmeyi kabullenmek üzereyken bir şey oldu. Bir sabah uyandığımda martıların tiz çirkin sesleri bana müthiş bir huzur verdi. Parkta oynayan çocuk çığlıkları ve trende gazete okuyan huysuz amcalar bile neşe vermeye başlamıştı. Trafikte korna sesleri kayboldu. Birbirine küfür eden sürücüler artık yoktu.
Sayfa 46 - Firkan Gülaydın / TANRI'YA VARMAKKitabı okudu
Reklam
105 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.