Wow... Uzun zamandır bir avazda bitirdiğim bir kitap olmamıştı. Gün içinde sürekli işimi bitiriyim de kitaba geçeyim diyerek aklıma geldi. Bu hissi seviyorum.Kitabın konusu zaten ilgimi çekmişti, yazar da akıcı diliyle işimizi kolaylaştırmış ve nasıl, ne ara bittiğini anlamadım. Böyle överek başlamak istedim incelememe çünkü vakit kaybetmeden okunmalı diye düşünüyorum.
Gelelim kitaba; Mandy, eşi tarafından terk edilmiş, karnında tutunamayan bebekleri ile kalbi kırılmış bir kadın. Tek isteği aile olmak.
Christopher, tüylerimi diken diken eden bir seri katil. Duyguları olmayan bir adam. DNA eşi ile tanıştığında değişecek miydi?
Jade, sanırım kitaptaki sevmediğim tek karakter. Sevmediğim demek doğru olmaz gerçi etkilenmediğim diyebilirim çünkü pek bir özelliği yoktu. DNA eşi kendisinden çok uzak bir yerde, onun için uzun yollar gidecek fakat onu sevebilecek miydi?
Gelelim Nick'e. Ah en sevdiğim karakter oldu. Nick ve Sally tatlı kendi hallerinde bir çiftken ve düğünleri yaklaşmışken Sally DNA testi konusunda ısrarcı oluyor ve olaylar gelişiyor. Hem de ne gelişmek. Kitabın sonlarına geldiğinizde kimseye güvenmemeniz gerektiğini kendinize hatırlatacaksınız.
Elly de kitaptaki sıkıcı bir karakterken sonda bomba onda patladı ve ağzım açık kaldı diyebilirim.
Benim için çok keyifli bir okuma oldu. Bu kitabı keşfettiğim için mutluyum.