İNSANA YATIRIM YAPMAYAN EN BÜYÜK HAİNDİR
Anlatacaklarım vardı Sevmeden olmayacağını anladım Gönlümün sesini dinleyerek bir dost seçtim Bu gül kolay mı yetişti sanıyorsunuz Biçtikçe büyüyen dikenleri biçtim Şiirlerim hep erdemi anlattı Erdemli bildiklerimizse hep yalnız bıraktı Bizim bu duruşumuz Onların çarpık düzenine uymadı Allah'tan istedik Bu niyetle muhtaç olmayı
gurbet hikayeleri gurbete çıkış 1 ( taslak halidir )
Liseyi yeni bitirmiştim. öss kazanamamış bir sene daha çalışmam gerekiyordu. aldığım puan iyi puandı bir seneye daha ihityacım olduğunu söylemişlerdi hocalarım. Babama gidip bu çocuk kafalı yeterince destek olunursa bir yerlere gelir hayırlısıyla demişlerdi. Babamın beni dershaneye gönderecek ne gücü vardı ne de benim bir sene daha öğrenciliğe
Reklam
Kuluna göz verdin, “Gör Beni’’ dedin, Dil verdin, “Bilene sor Beni’’ dedin, Gönül verdin, “Hayra yor Beni’’ dedin, Gördüm, sordum, yordum, Sana yöneldim. Nice dervişlerle, uzun söyleştim, Kör kör bakan, kullarınla eğleştim, İyi, kötü, ne verdiysen paylaştım, Aldığım hisseyle, Sana yöneldim. Bolca bolca verdin, gönül aşımı, Müjdelere yordun, şu
Sana Yöneldim
Kuluna göz verdin, “Gör Beni’’ dedin, Dil verdin, “Bilene sor Beni’’ dedin, Gönül verdin, “Hayra yor Beni’’ dedin, Gördüm, sordum, yordum, Sana yöneldim. Nice dervişlerle, uzun söyleştim, Kör kör bakan, kullarınla eğleştim, İyi, kötü, ne verdiysen paylaştım, Aldığım hisseyle, Sana yöneldim. Bolca bolca verdin, gönül aşımı, Müjdelere yordun, şu
"Burnu ve dudağı arasında kalan sus çizgisine, sonra dudak kenarlarına, dudağı ve minik çenesi arasındaki uzay boşluğuma; en sonunda ise dudaklarına dolamıştım dudaklarımı. Her defasında, her bir seferde nasıl ölümcül; nasıl tehlikeli olabilirdi o parlak dudaklar bir bilseydim eğer, yaşamın sırrını çözdüm diyebilirdim belki de."
Bir anımı paylaşmak istedim...
İş bulamama, parasızlık, özgüvensizlik derken balatayı sıyırdım ve "yalnız kalmam lazım, ben askere gidiyorum" deyip tecili bozdum. Kafamda iki hedef vardı: 1) Varoluşsal sorunlarımı çözeceğim. 2) Kitap okuma huyumu geri kazanacağım. Acemilikte Suç ve Ceza ile başladığım serüven 6. ayın sonunda bir bavul kitapla bitti. Kitaplarım sığsın diye bavula eşofman bile koymamıştım. Sanırım 6 ayda 65-70 kitap okudum. Kitaplarımı seçerken psikoloji, tarih ve felsefeye önem verdim, böylece kendimi tanıdım, radikal sorunlarımı çözdüm ve karakterimi yeniden, ama bu sefer canımın istediği gibi yapılandırdım. Bugün büyük bir iç rahatlığıyla olmak istediğim kişi olduğumu söyleyebilirim. Hayatımda verdiğim en iyi kararlardan biri askere gitmek olmuştu, çünkü hayatın içerisinde böyle bir içsel yolculuğu yapmaya elverişli başka bir ortam yok. Hayat gailesinden uzak, sivil hayatın unutulduğu, insanın kendisiyle yüzleşecek kadar boş vaktinin olduğu bir yerdir askerlik. Kullanmasını bilene müthiş avantajlar sağlar. Bir komutanının sözü ile bitiriyorum: Askerlik erkek adamın en son ve en uzun tatilidir. Herkese verimli, kazadan beladan uzak, güzel bir askerlik dönemi dilerim...
Reklam
İlginç Bir Kesit
Narcos dizisindeki karakteriyle büyük beğeni toplayan Moura ne İspanyolca biliyordu ne de ünlü uyuşturucu kartel kurucusu Pablo Escobar'a benziyordu. Rolün Moura'ya verilmesinin temel nedeni yönetmenle iyi anlaşması ve gerçekten Pablo Escobar'a dönüşebileceğiydi. Durumu şöyle açıklıyor: "Bu rol geldiğinde gerçekten çok şaşırdım çünkü fiziksel olarak Pablo Escobar görüntüsünde bir oyuncu değilim. Bir de bunun üzerine dizinin İspanyolca çekileceğini duydum, kendi kendime 'çıldırmış olmalı bu insanlar' dedim. İngilizce olsa en azından aksanlı konuşabilirim. Ama 'hayatında tek kelime İspanyolca bilmeyen biri bunun altından nasıl kalkar' diye düşünmeye başladım." Rol için 30 kilo aldığını ve Medellin'e gidip üniversitede İspanyolca öğrendiğini anlatıyor ve şöyle devam ediyor: "Hemen Medellin'e uçup iyi bir üniversitenin İspanyolca kursuna yazıldım. Bütün günümü İspanyolca öğrenmek için harcamaya başladım. Karakter gereği kilo almam da gerekiyordu. 4-5 ay boyunca sadece yemek yiyip ders çalıştım. Sonunda 30 kilo aldım ve İspanyolca'yı çözdüm." Moura'ya göre uyuşturucu serbest kalmalı, aynı alkol ve sigara gibi. Bunu da şu şekilde açıklıyor: "Bu konu ile ilgili kendime ait farklı düşüncelerim var. Bence uyuşturucu yasallaştırılmalı, uyuşturucu piyasası devletin elinde olmalı. Nasıl alkol, sigara yasal ise, kontrollü satılıyorsa uyuşturucu da kontrollü satılmalı. O da sağlık problemi olarak görülmeli."
Okumaya doyamadığım şiir
SANA YÖNELDİM Kuluna göz verdin, “gör Beni’’ dedin, Dil verdin, “bilene sor Beni’’ dedin, Gönül verdin, “hayra yor Beni’’ dedin, Gördüm, sordum, yordum, Sana yöneldim. Nice dervişlerle, uzun söyleştim, Kör kör bakan, kullarınla eyleştim, İyi, kötü, ne verdiysen paylaştım, Aldığım hisseyle, Sana yöneldim. Bolca bolca verdin, gönül
Atlıkarınca
Önceleri terliydi avuçlarımdan kayıyordu Sonra sonra hem alıştım hem sevdim Dedim ki ne iyi bu kadındır gecenin yarısında Etleri var beyaz, gergin sıcaklığı var öp öp ısın Karanlık sokakları kötü lokantaları ısınmış rakıları Düşündüm göğsümden iki düğme çözdüm Gittim bir ormanı dört ucundan tutuşturdum geldim Burada bana göre bir şeyler vardı
Birkaç saatliğine bir hukuk bürosunda çalışmıştım. Çok güzel bir ofisti. Avukat da gördüğüm en nazik, en anlayışlı insanlardan biriydi. Çalışma ortamı, iş saatleri, teklif edilen maaş da bir öğrenci için gayet tatmin ediciydi. Peki, şartların bu kadar iyi olmasına rağmen neden mi sadece birkaç saat çalıştım. Hemen anlatayım… İnternette iş
Reklam
Önder KARAÇAY Şiirleri
✓ Hüzün Eğrisi Yapraklarını yalnızlığın sokaklarına döken bir ağaç düşünün Öyleyim Yanılmış bir saygı İnsan ilişkileri gergefinde Hüzün eğrisi örüyorum
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.