İnsan merak sahibi bir varlıktır. Merakları içinde yer alan "nereden geldiği, nereye gittiği ve niçin var olduğu"yla ilgili sorular, en temel problem alanlarını oluşturmaktadır. İnsan bu varoluşsal sorularına cevap bulduğu oranda huzura ermekte, varlığı anlam kazanmaktadır. Bu sorulara en tatminkâr cevap din tarafından verilmektedir. Dolayısıyla din insanın metafizik âlemle ilgili sorularını cevaplandırır ve bu cevaplar kendi varoluşunu temellendirmesine kaynaklık teşkil eder. Zira insan varoluşuyla alakalı sorularına cevap bulduğu sürece huzur bulur ve geleceğine ilişkin hedefler belirleyebilir. Niçin yaratıldığını ve nereye gittiğini bilmeyen bir kişinin geleceğine yatırım yapması, yarın endişesini ortadan kaldırarak, sağlam adımlarla hayata tutunması mümkün olamaz. Hayat onun için boş ve anlamsız hâle gelir.
Sayfa 198 - Dib Yayınları