Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak.
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde.
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
...
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ
Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasından bir süre sonra Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acem dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak
#Schopenhauer
*Yazar
#Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Aşk, üç harfli en uzun kelime
Aşk, bir tek hece lakin söylenmekle bitmez
Takvimde yazmayan en uzun gece
Aşk,bir kez girdimi gönle uyku girmez göze
Yaşayanlar bilir kalbi nasıl yaktığını o yangının
Ruhu nasıl ateşe verdiğini.
Fakat aşk sabırdır, aşk şükürdür
Aşk,her yüreğin harcı değildir.
O Ses Sen Değilsin
Diyelim ki ne yazacağımızı bulduk; olayı, kahramanı zihnimizde tasarladık. Yazar olarak niyetimizi ne ölçüde açık edeceğimizi ne ölçüde saklayacağımızı kurguladık. Değineceğimiz meseleleri, kullanacağımız mekânları, kanatlandıracağımız imgeleri seçtik. Bir öykünün iç dinamiğini yani merkezini teşkil edecek sorun yumağını
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin.
_Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur.
_Sağlıksız bir zihinle ne
Nihan Feyza Lezgioğlu - Kaz Ayağı
@dergahyay
°
"İnsan yalnızca çektiği acıyla büyümek için vardı aslında..."
°
Selamlar . Öykü kitaplarını okumayı seviyorum. Yeni bir yazar ve kitap keşfetmek kadar güzel bir şey yoktur. Yazarımız çok genç ve önünde uzun bir yol var. Bir başlangıç yapmış okuru bol olsun .
- Nihan Feyza Lezgioğlu, 1995
Fakat bu Eski Türkçe'de "uzun hece" yoktu.
"Uzun hece", sadece bir Arap veya Acem hecesi değildir.
Eski Akdeniz medeniyetine mensup bütün milletlerin dilinde, İbranicede, Yunancada, Latincede, v.b. "uzun hece" vardır.
Şu demek ki, "uzun hece", bizim, üzerinde imparatorluk kurduğumuz toprakların, yani dünkü ve bugünkü vatanımızın sesidir. Türk milleti bu sesi duymuş, sevmiş ve benimsemiştir. Hem de bu topraklarda tarihin en büyük ve en şerefli imparatorluğunu kuran millet olduğu için duymuş, sevmiş ve benimsemiştir.
Turgut Uyar Türkçe şiirin kutup yıldızlarından biri, kuşkusuz. Şiirinin,
poetikasının yanı sıra elbet şahsiyetiyle, hayatıyla da merak edilen biri..
Turgut Uyar şiire Nâzım Hikmet etkisinde toplumcu şiirler yazarak girmiş ve hece ölçüsünü kullanmıştır. Bu anlayışla iki şiir kitabı çıkarmıştır. Ancak kendi içinde girdiği çıkmaz ve peşi sıra gelen arayışın ardından İkinci Yeni anlayışını benimsemiş ve bu yolda en dikkat çekici şiirlerini yazmıştır.
"Şair
Turgut Uyar üzerine ilk defa yapılmış bir otobiyografi çalışması var artık elimizde. Derviş Aydın Akkoç’un hazırladığı, Turgut Uyar’ın şiirleri ve hayatı üzerine dair bir çalışma olan Turgut Uyar’ın Çocuklarıyız kitabı, İletişim Yayınları’ndan çıktı. Kitap sayesinde şairin çocuklarının gözüyle Turgut Uyar’a, çocukları sayesinde şairin hayatına içeriden bir bakış atabiliyoruz. Akkoç’un dikkati çektiği bir nokta da Uyar’ın yazmak için özel bir yere, müziğe veya yazmak için havaya girmesine yol açan başka bir şeye ihtiyaç duymaması olmuş."
bu kitapla.
Turgut Uyar'ın Çocuklarıyız hem biyografik, hem belgesel, hem uzun bir hikâye gibi bir narin kitap…
Turgut Uyar ın kendi saklı metinlerinden değil, çocuklarının tanıklıklarından
oluşmaktadır. ...
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ
Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasıyla birlikte Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acemlerin dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak