"Kuran'ın insan uydurması bir kitap olabilmesi için, şu birazdan sayacaklarımın ve çok daha fazlasının aynı anda gerçekleşmesi gerekliydi:
Hali vakti yerinde olan Muhammed adında bir tüccar, birdenbire insanların uyduruk ilahlara tapmalarından rahatsızlık duyacak. Ardından kafasında bir Tanrı yaratıp, bu Tanrı'nın ona birtakım sözler
De ki: “SİZ ALLAH’A DİNİNİZİ Mİ ÖĞRETİYORSUNUZ? OYSA Kİ ALLAH, GÖKTE NE VAR, YER DE NE VAR HEPSİNİ BİLİR. ALLAH HER ŞEYİ ÇOK İYİ BİLMEKTEDİR.”
Kitabı elimde gören çoğu kişi bu nasıl kitap, ne biçim kitap ismi dediler, toplu taşımada da okurken birkaç kere sorgulayıcı bakışlara maruz kaldım. Kitap, ismini gördüğünüz üzere Hucurat Suresi 16.
"Allah gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Şüphesiz bunda îman edenler için bir âyet vardır."
(Ankebut /44)
İman edenler ve akıl sahipleri için düşünmeye davetler var Kur'an-ı Kerim'de. Bu kitapta da düşündürecek, üzerinde tefekkür kurduracak nice hakikatler var. Hayret ettirsin, hayran bıraksın Rabbinin yarattıklarına diye.
Gök Yer'den uzaklaştıktan sonra,
Yer Gök'ten yarıldıtan sonra,
Insanın adı konduktan sonra;
An (gök-tannsı) gögü ele geçirdikten sonra,
Enli! (hava-tanrısı) yeri ele geçirdikten sonra ...
Bu dizelerio çevirisini yaptıktan sonra, bir çözümlerneye giriştim ve şu kozmogonik kavramlan içerdikleri sonucunu çıkardım:
l. Bir zamanlar gök ile yer birdi.
2. Gök ile yerin ayrılmasından önce bazı tannlar vardı. 3. Gök ile yerin ayniması üzerine, gök-tanrısı gögü ele geçirdi,
ama yeri ele geçiren hava-tanrısı Enli! oldu. Bu pasajcia dile getirilmeyen ya da belirtilmeyen can alıcı noktalardan bazıları şunlardır:
l. Gök ile yerin yaratıldıgı, eger yaratılmışsa kimin tarafından yaratıldıgı düşünülüyor muydu?
2. Sümerlerce gök ile yerin biçimi nasıl canlandırılıyordu?
3. Gögü yerden ayıran kimdi?
•
Kâfirler görmezler mi ki, göklerle yer bitişik halde idi de biz onları birbirinden ayırdık ve canlı olan her şeyi sudan meydana getirdik. Bu gerçek karşısında, hâlâ mı iman etmeyecekler?
•
~Enbiya.30~
"Hayat suda oluşur. Bildiğimiz kadarıyla tüm yaşam, çoğunlukla su olan bir ortamda çözünmüş veya organize edilmiş moleküller ve tuzlardan oluşur. Suyun tüm yaşam için mi yoksa sadece bildiğimiz yaşam için mi gerekli olduğunu bilmiyoruz. Ancak şu anda hiçbir istisna tanımıyoruz: yaşam suda oluşur." - George M. Whitesides (FITNESS OF THE COSMOS FOR LIFE,Biochemistry and Fine-Tuning, Barrow, Morris, Freeland, Harper, page 13)
"İnkâr edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?" (Enbiya Suresi 30.Ayet)
Harut ve Marut
(Kur’ân-ı Kerîm’de adları geçen ve insanlara sihir öğrettiklerine inanılan iki melek)
Arapça asıllı olmayan Hârût ve Mârût kelimeleri (Mevhûb b. Ahmed el-Cevâlîkī, s. 629) Kur’an’da bir âyette geçer (el-Bakara 2/102). Bazı hadislerde nakledilen, tarih ve tefsir kitaplarında ayrıntılı biçimde yer alan Hârût-Mârût kıssası farklı
1. تعلموا العلم فإن تعليمه خشية وطلبه عبادة ومذاكرته تسبيح والبحث عنه جهاد
Meâli: İlmi öğreniniz. Zira ilim öğrenilmesi, Allah'a karşı haşyettir. (Allah korkusu) Talebi ibadettir. Müzâkeresi tesbihtir. Ondan bahsetmek ve onu aramak ise cihâddır.[1]
2. سَاعَةٌ مِنْ عَالِمٍ مَتَّكِيءٍ عَلَى فِرَاشِهِ يَنْظُرُ في عِلْمِهِ