Sabahattin Ali, edebiyatımızın ilk “gerçekçi, devrimci, halkçı” yazarlarındandır.Kendi ifadesiyle, onun öykülerinde “hep açlar, çıplaklar, dertliler; geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklar; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenler; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenler; doktor parasına güç yetiremeyenler; hakkını alamayan benzi soluk, yüreği kederli insanlar” vardır.
Kitapta 13 öykü ve kitaba ismini veren Sırça köşk masalı ile 3 masal daha yer almaktadır. Sırça Köşk masalı, mevcut iktidarın halka yabancılaşmış bir çıkar grubuna nasıl dönüştüğünü alegorik bir tarzda anlatan özgün bir masal olarak öne çıkıyor.
Ender Kamil Boyacı Sırça köşk masalının 1919-1945 Almanyasını anlattığını söyler. Masaldaki çoban Cumhurbaşkanı Hindenburg ya da İmparator II.Wilhelm'dir. Çoban köpekleri "Hitler ve eşkıya Nazi tayfası"dır. " Bu masal, Alman ulusunun Alman finans kapitali tarafından nasıl mahvedildiğini göstermekte ve yerli-faşist özentisine kapılanlara da ders verilmek istenmektedir."