Endüstri devrimi:
3) Üçüncü aşama, endüstri devrimi: Fabrika kuruluyor. Fabrikanın kurulması gene her şeyi değiştiriyor. İnanç olarak tek tanrılı dinlerin üstüne milliyetçilik geliyor. Milliyetçilik tek tanrılı dinleri yok etmiyor, ama yeni bir ideoloji olarak geliyor. Eskiden insanlar sadece Müslüman, Hıristiyan, Sünni, Şii, Katolik, Protestan diye ayrılırken, şimdi İtalyan, Fransız ve Alman diye de ayrılmaya başlıyor. Birincisi bu. İkincisi, köylü, kentliye ve işçiye dönüşüyor. Toprak ağası, tüccara ve sanayiciye dönüşüyor. İki yeni sınıf doğuyor, önce sermaye sınıfı, sonra işçi sınıfı. Yönetim değişiyor, babadan oğula geçen hanedanlar gidiyor. Devlet, kilisenin egemenliğinden kurtuluyor, laikleşiyor, yöneticiler seçilmeye başlanıyor ve yepyeni bir dünya ortaya çıkıyor endüstri devrimi ile. Savaşlar hammadde ve pazar için, milliyetçilik adına yapılıyor.
Sayfa 148 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Türkiye'nin iki önemli handikabı vardı o yıllarda. 50'li yıllar, 60'lı yıllar. Birisi, endüstri devrimini yeterince yaşamamış olmak. Endüstrileşme başlamıştı Cumhuriyet döneminde, ama gene de Aydınlanma, endüstri devrimi, Rönesans vb. gibi süreçleri özümleyerek yaşamadığı için az gelişmişti ülke.
Sayfa 141 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Reklam
·
Not rated
Adorno "Kültür Endüstrisi" kavramını Nazizm sona ererken ortaya atar (1944). Yıllar sonra bu kavrama geri dönerek "Kültür Endüstrisine Genel Bir Bakış" makalesini yazar (1963). Bu arada "Kültür ve Yönetim" üzerine düşüncelerini de yayınlamıştır (1960). Bu kitapta derlenen yukarıdaki üç yazı, gerek kültür kuramı, gerekse kültürel hayatın dönüşümü konusundaki eleştirel çalışmaların vazgeçilmez kaynaklarını oluşturur. 19. yüzyılda, Endüstri Devrimi'nin akılcılığına karşıt bir anlamda tanımlanan sanatın nasıl giderek maddi üretim süreçlerine ve onları yöneten akla yenik düştüğünü anlatırlar. Endüstriyel mantığın ve bürokratik işletme disiplinlerinin denetimine giren modern sanatın özerkliğini ve eleştirelliğini yitirmesini incelerler. Adorno'nun düşüncelerinin ufkunda, kültür ve sanat yönetiminin zamanımızdaki baş döndürücü yükselişini izleriz. Adorno kültür endüstrisinin gidişatını da, yol açtığı tehdidi de açıkça görmüştür. En kötümser tahminlerinin zamanla gerçekleşmesi, kültür endüstrisi üzerine yazdıklarının, rahatsız edici de olsa, ne kadar çağdaş olduğunu gösterir. -J. M. Bernstein- (Tanıtım Bülteninden) Modern insan çağının en realist kişiliklerinden biri kuşkusuz Adorno'dur... İnsanı koyunlaştıran, sınıflandıran bütün saçma, insanı insanın düşmanı yapan bütün sınıflandırmalardan ayrı, insan, kültür, toplum ve yaşam unsurlarının irdelendiği tüm eserler genelde kendisine ait, sevgiler Adorno
Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi
Kültür Endüstrisi - Kültür YönetimiTheodor W. Adorno · İletişim Yayınevi · 2021251 okunma
Mimaride güzellik tartışmalarına son veren, yeni kuşaktan mühendisler oldu. Mühendislik 18. yüzyılın sonuna doğru tanınıp kabul görmeye başlamıştı. Mühendisler kısa süre içinde Endüstri Devrimi'nin yeni binalarını inşa etme işini üstlendi. Demir, çelik, cam ve beton teknolojilerine hakim olan bu insanlar inşa ettikleri köprülerle, demiryolu hangarlarıyla, su kemerleriyle, doklarla herkesi şaşırtıp büyülüyordu. Ama bu yeteneklerinden daha ilginci, mühendislerin İnşaata başlamadan önce kendilerine hangi üslubu temel alalım diye akıllarından bile geçirmeleriydi.
Sayfa 52 - SEL YAYINCILIKKitabı okudu
·
Not rated
Dördüncü sanayii devrimi olarak da bilinen Endüstri 4.0 hakkında detaylı bilgiler veriyor. Yapay zeka, büyük veri, bulut teknolojisi ve nesnelerin internetini ve tüm bunların önemini muazzam anlatan bir kitap. gelişmelerim
Dijital Dönüşüm
Dijital DönüşümThomas M. Siebel · Paloma Yayınevi · 20224 okunma
Endüstri devrimi ve modernizm aklı yüceltirken, duyguları ihmal etti.
Reklam
Asgaride yaşayan bağzı ülkeler: Hem cüce hem aptal hem umutsuz. Çirkiinnnnn
Bir kere asgari geçim rejiminde yaşayan insanlar kısa boyludur. Habsburg ordusuna yazılmş Italyanların ortalama boyu, gıda rejimleri ekmekten polentaya geçtiğinde 167 cm'den 162 cm'ye düştü. 18. yüzyılda Ingiliz askerlerinin boyu ise tam tersine, daha iyi beslenmeleri neticesinde ortalama 172 cm'ydi. (Günümüzde erkeklerin ortalama
'' Endüstri Devrimi'ne öncülük etme yolunda, İngiltere'ye üstünlük sağlayan özelliklerin en önemlisi de, Avrupa ülkeleri arasında en geniş sömürge imparatorluğunun İngiltere'nin elinde bulunmasaydı. ''
Dürdüncü sanayi devrimi, üretimde insan faktörünü en aza indirgeyerek bilgisayarlaşmanın tüm üretim süreçlerini kapsamasını amaç edinmiştir. .
Sayfa 7
1760'larda İngiltere'de yaşanan Endüstri Devrimi'nin yol açtığı keşiflerle, Batı insanı tabiat güçleri ve madde üzerinde sonsuza dek hükmedeceğini sanarak bir tür "güçlülük sarhoşluğu" yaşıyordu.
554 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.