Burası yokluk kapısıdır var ile gelinmez, burası hiçlik kapısıdır çok ile gelinmez, burası darlık kapısıdır bol ile gelinmez. Lakin siz varlıktan geliyorsunuz, bolluktan, çokluktan geliyorsunuz. Burası sizin eğleşeceğiniz yer değildir...
Üç isteğim vardır senden, bu kapıdan girmen için yapman gereken üç şey; ilkin malını ve mülkünü terk edeceksin. Zira mal ve mülk sana imtihandır, mal sevgisi ile Allah sevgisi ayn sinede yan yana duramaz. Sonra şöhretinden, makamından vazgeçeceksin, zira şöhret bir zehirli oktur. Şöhretin muhabbetini bir kez tadarsan, zannedersin küçük dağlar senindir. Ve nefsini ayaklarının altında alıp da ezeceksin. Zira seninle beraber, her daim seni duyan, sana söyleyen bir düşmandır o. Çok yakındır ama bildirmez kendini. Madem ki bu kapıdan girmek dilersin o vakit ilk imtihanın şudur ki şimdi git üzerindeki şu kürkü bile çıkarmadan omzuna bir sırık al ve ciğer sat halkın içinde. Bundan sonra kadı değil, bir ciğer satıcısı olacaksın"...
Reklam
Anlat bu dünyanın rüyadan ibaret olduğunu. Anlat nefsin apaçık düşman olduğunu. Dert, bela, darlık, yokluk geldiği vakitte de muhabbet, ferahlık, bolluk geldiği vakitte de verenin Allah olduğun anlat. Yokluğun Rabbi de Allah, bolluğun Rabbi de. Derdin Rabbi de O, muhabbetin Rabbi de. İnsan sahip değildir, insan aciz, insan garip, insan güçsüz. Anlat onlara...
Bu dünya bir yokluk alemidir. Var dedikleriniz de yoktur yok dedikleriniz de. Lakin insan her şey var zanneder. Hatta her şeyi kendinin zanneder. Öyle çok sever ki bu dünyada sahip olduklarını vazgeçerse her şey biter diye vehmeder. Malı olur bırakamaz, mülkü olur satamaz, şöhreti olur yıkamaz. Ne tuhaf şey! Bu alem bir rüya alemine benzer oysa. Rüyada sahip olduklarınızı uyanınca yanınızda bulabilir misiniz? Hem rüyanızda var olanla uyanınca yok diye dertlenir misiniz? İşte bu alemde o rüya misalidir. Bilin ki bu rüyada sahip olduklarının hiç bir insanın değildir. Sahiplik makamı da sıfatı da yoktur insanda. Kendisi dahi kendisinin değildir. Kendine sahip olamayan başka bir şeye nasıl edecek de sahip olacak?
Sen iyi bir şey yapmak istediğin vakit seni ben vazgeçiririm.
Reklam
Allah'ım. Sen ki imkansızı mümkün edensin, olmazı olur, bulunmazı bulunur edensin. Sen varsan imkan var. Elhamdülillah.
Kelam nerden çıkarsa oraya tesir eder. Sizin kelamınız gönüldendir ki gönlümüze değer.
Dünyada ne yapıyorsan bil ki; ya Allah içindir ya nefsin için. Hep düşün bunu. Yaptığın kimin için diye. Allah için yapmak letafet ama nefs için yapmak felakettır.
Hem susmak dünya kelamından uzak durmaktı. Sükût sırlı bir halı doğru ve hatta mübarek bir hal. Lakin esas sükût hiç durmadan Hakkı söylemekti. Ve öyle edip her vakit gönlündekini diline düşürerek sükût etti Hüdâyi.
Reklam
İnsan kendine bu denli güvenmek için evvela Allah'à güvenmeliydi ve Hüdâyi kendini teslim etmişti Allah'a...
Gönül almak zor şeydi ve gönül vermek daha zor. Amma gönül vermeyi bilenlerdi gönül alabilenler.
Zira biliyordu ki tevazu göstermeye gayret etmek de bir çeşit kibirdi...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.