"Nefs dediğin ölmez. Sen onu masum sanırsın. İçinden gelen sesleri kendinin sanırsın. Lakin nefsin sesidir onlar. Ne edersen et ölmez o. Öldü dediğin anda, sen öyle zannettiğin anda tekrar yapışır sana. Sen ölene kadar o asla ölmez."
"Ey evlat" dedi Hüdâyi "Ben de bilirim dediklerini. Lakin o ayaklarımın altındaki hazineleri almak için eğilmek gerekir. Ben bir dünyalık için eğmem başımı, Allah'tan gayrı kimsenin önünde eğilmez bu baş."
Oruç bir derya gibi kuşatırdı insanı ama boğmazdı. Nasıl ki deryada olan balıklara ateş ilişemezse oruç da benden (nefisten) öyle korurdu insanı. Allah oruçlu olanı severdi. Oysa ben oruç tutandan kaçardım her vakit. Zira faydası yoktu oruçlu bir insana yaklaşmamın.