Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Kendime engel olamıyorum, özür dilerim" dediğim sırada o da aynı anda konuştu. "Senden uzak durmaya çalıştım..." Sonra onu öptüm.
Sayfa 135 - Poppy-Tyler.Kitabı okudu
"Bize ayıplarımızı itiraf edebilmek, kabullenmek ve düzeltmek için güç ver. Bize başkalarında açtığımız yaralar için gönülden özür dileme ve bundan ders alma kuvveti nasip et! Hiç kimsenin kendini haksızken haklı sanmasına izin verme. Zalimlerin masumları kendi kibir ve suç çamuru içinde boğmasına engel ol."
Sayfa 43 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Münazara genel olarak insanların bir konuda karşısındaki kişi etkilemek için kanıtları düzenli biçimde sunduğu tartışmaya verilen addır. Tartışma iki ya da daha fazla insanın bir konuda fikir birliğini varmamız halinde ortaya çıkar O halde münazara ve tartışma arasındaki fark münazara ama dedektör bir çalışmadır. Tartışmaysa karşıdaki kişinin davranışlarının Kötü niyeti hakkında iddialarda bulunuruz, ve o kadar duygusallaşırız ki tartışmanın sonunda muhakkak birinin duygularının incindiği için iş özür dileme noktasına gelir.
Gözlerini yumdu, burnundan derin derin nefes alıp verirken yüzüne taze bir gülümseme yayıldı: " Bize ayıplarımızı itiraf edebilmek, kabullenmek ve düzeltmek için güç ver; rüzgarınla, suyunla, toprağınla, ateşinle... Bize başkalarında açtığımız yaralar için gönülden özür dileme ve bundan ders alma kuvveti nasip et! Alas, alas, alas. Hiç kimsenin kendini haksızken haklı sanmasına izin verme. Zalimlerin masumları kendi kibir ve suç çamuru içinde boğmasına engel ol.
Sayfa 43 - EverestKitabı okudu
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
İçedönüklük özür dilenecek bir kusur, üstünden atlanacak bir engel, tahammül edilecek bir kişilik özelliği değildir.
Reklam
“Bundan sonra da bir şekilde yaşamaya devam edeceğim. Şimdiye kadar olduğumdan herhalde daha iyi, gereksiz dolambaçlı yollara başvurmadan yaşayabileceğimi sanıyorum. Senin bundan sonra ne yapmak istediğini bilemiyorum. Öylece orada durup sessizce, sürekli uyumak istiyorsundur belki de. Bir kez bile gözlerini açmadan. Eğer bunu yapmak istiyorsan yap elbette. Dilediğin buysa sana engel olamam. Senin rahatça uyumanı sağlamaktan başka bir şey gelmez elimden. Fakat hepsi bir yana, sana bunları anlatmak istedim. Şimdiye kadar neler yaptığımı, benim neler düşündüğümü. Bunları dinlemek istememiş olabilirsin. Eğer öyleyse rahatsız ettiğim için özür dilerim. Fakat neticede bundan fazla söyleyebileceğim bir şey yok. Söylemem gerektiğini düşündüğüm çoğu şeyi söyledim. Artık seni rahatsız etmem. Rahatça, dilediğince uyuyabilirsin.”
günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Gerçek hayatta bana dokunması milyon kat daha iyiydi. Jake öpüşmeyi kesti. “Sana dokunmak istiyorum.” Nazikçe gömleğimin düğmelerinden birini açtı ve tereddüt edince benden izin ister gibi oldu. Evet der gibi başımı salladım ve bakışlarımı suratındaki o yoğun ifadeye diktim . Tüm o dikkati benim için sarf ediyor, tüm o ihtiyacı benim için
Sayfa 108
Kibir ve bencillik özür dilemeye uzak duruşumuzun nedenleri arasındadır. Hatalı olduğunu kabul etse bile özür dilemeyi kendine yakıştıramamak, kendini muhatabından üstün görmek anlamına geliyor. Yine hatalı olduğunu bildiği halde özür dilemekten kaçınan kişiler sonrasında almaları gereken sorumluluktan kaçmak için yani konforlarının bozulmaması için de bu şekilde davranabiliyorlar. Özür dilememize engel olan şey, bu iki sebeple alakalıysa kendimizi ciddi anlamda sorguya çekmemiz gerekiyor demektir. Çünkü kibir ve bencillik evliliğimize zarar verdiği kadar, insanlığımıza da zarar verir ki sadece bu yüzden bile özür dilemenin bir nimet olduğu söylenebilir.
Sayfa 107 - 2. Baskı, Haziran 2021
Reklam
Babası kolundan tutup onu Betti’ye doğru itti ve: “Ondan hemen af dile ! “ dedi . Kömürcü: “Hayır , hayır “ diyerek buna engel olmaya çalıştı . Fakat Bay Nobis onu dinlemeyerek Carlo Nobis ‘e : “Ondan özür dile ve benimle beraber ; ‘ Babamın , elini sıkmakla onur duyduğu , baban için söylediğim ağır , kaba ve yersiz sözden dolayı beni affet Betti ! ‘ sözlerini yinele “ dedi .
Daha sonra Carlosa, "Eğer öğrenmek istiyorsan, kendini önemsemekten vazgeçmelisin" der. "Kendini çok fazla önemsiyorsun. Kendi kafanda kendin çok önemli hale gelmişsin. Bunun değişmesi gerekir. O kadar önemli biri haline gelmişsin ki, kendinde her şeye kızma hakkını görüyorsun. O kadar önemlisin ki, eğer dünya senin istediğin gibi olmazsa, sen bırakıp gidebiliyorsun. Belki bunları yaparken, kendini karakter sahibi bir insan olarak görüyorsundur, karakter sahibi olduğun için böyle davrandığını sanıyorsundur. Böyle düşünmenin hiç anlamı yok; çünkü sen zayıfsın ve kendini beğenmişin birisin." Carlos itiraz etmeye kalkınca don Juan özür diler bir tavır takınmaz. Aksine, "Hayatına bak," der, "başlamış olduğun hiçbir işi bitirmedin. Neden? Çünkü bu kahrolası kendini önemsemen, herhangi bir şey üzerinde uzun süre emek vermene engel oldu. Emek vererek, gayretle bir şeyi kazanamayacak kadar kendini önemli görüyorsun."
Sayfa 301Kitabı okudu
Yatak odasından geçilen geniş banyoda eski moda porselen bir küvet vardı. Duşu ise daha sonradan takılmıştı. Amanda bir duş almaya karar verdi. Önce bavulundan çıkardığı birkaç elbisesini ütüledi, ardından ütüyü fişten çekip banyoya geçti. Küvet hizasına kadar inen banyo penceresinden dışarısını görmek mümkündü. Bir yandan banyosunu
Sayfa 40
Ben de "yeni Mısır"da, 2011 yılının kasım ayında Muhammed Mahmut Caddesi'ndeki çatışmalar esnasında güvenlik güçlerinin cinsel saldırısına uğrayarak (öyle ağır biçimde dövülmüştüm ki sol kolum ve sağ elim kırılmıştı) tutuklandım. İlk olarak İçişleri Bakanlığı tarafından, ardından askeri istihbarat tarafından gözlerim bağlı vaziyette on iki saat boyunca alıkondum. Ödünç alabildiğim bir telefon sayesinde durumumla ilgili Twitter'dan bir haber göndere- bildim. En az on iki diğer kadın da çevik kuvvetin bana saldırdığı protestolarda cinsel saldırının farklı veçhelerine maruz kaldı. Bu kadınların hiçbiri, bu işkencelerle ilgili açıkça konuşmadı -muhtemelen utanç ve aile baskısından ötürü. 2011 yılının aralık ayında bütün dünya, devlet onaylı tacizin simgesi hâline gelen, mavi sutyenine kadar soyulmuş ve askerlerin açıkta kalan göğüs kafesine tekme attığı kadının fotoğrafını gördü. Tembelce "Mavi Sutyenli Kız" olarak tanımlanan bu kadın, benim bilinmez yoldaşım oldu (hâlâ daha onun adını bilmiyoruz; kadın hakları aktivistleri ailesinin olanlarla ilgili konuşmasına engel olduğunu söyledi) ve binlerce Mısırlı kadın ve erkeğin cinsel saldırılara karşı yürümesine ilham verdi. Protesto iktidardaki askeri cuntadan şimdiye kadar yalnızca bir özür alabildi.
Sayfa 45 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
"Yönünü Kuzey'e çevirdin mi?" diye sordu korkuyla. Başımı kaldırdım. "Bir yl iki aydır senden tek haber almadım..." Sesim titriyordu, "Ve soracağın ilk soru bu mu?" "Haklısın..." diye mırıldandı pişman olarak, "İçimi yiyip bitiren dürtüye engel olamadım. Özür dilerim. Sana soru sormam değil bazı cevaplar vermem gerekiyor. Biliyorum..."
Sayfa 219Kitabı okudu
255 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.