“Ben kimim? Masaya bakıyorum, deftere bakıyorum. Adım Lucien Fleurier, ama bu bir addan başka bir şey değil. Yutuyorum. Yutmuyorum. Bilmiyorum, bir anlamı yok bunun.”
Birden, bir çeşit gururla hiçbir yerde yeri düşündü. “Sıradan insanlar benim onlardan olduğumu sanıyorlar. Ama ben onların arasında bir saat bile yaşayamam. Benim orada, bu duvarın öte yanında yaşamaya ihtiyacım var. Ama orada da beni isteyen yok.”