EntelektüelHarlot

EntelektüelHarlot
@entelektuelharlot
Benim hayatta yegane fahrim, servetim, Türklükten başka bir şey değildir. -M. Kemal ATATÜRK
Gece oldu: Ancak şimdi uyanır tüm aşıkların şarkıları. Ve benim ruhum da bir aşığın şarkısıdır.
Reklam
Başka bir akıllılık ve kendini savunma da, kişinin olabildiğince az tepki göstermesi ve “özgürlüğünü”, kendi insiyatifini adeta askıya almak ve salt bir tepkici haline gelmek zorunda kalacağı durumlardan ve koşullardan uzak durmasıdır. Örnek olarak kitaplarla ilişkiyi alıyoruz. Aslında yalnızca kitaplarla “ düşüp kalkan “ bir bilgin -bir filolog için ölçülü bir çalışmada günde yaklaşık 200 kitap- sonunda, kendi başına düşünme yeteneğini tamamen yitirir. Kitaplarla haşır neşir olmuyorsa, düşünmüyordur. Sonunda bir uyarana (-okunmuş bir düşünceye) tepki duyuyordur, düşünüyorsa - sonunda yalnızca tepki veriyordur. Bilgin tüm enerjisini evet ve hayır demeye, hazır düşünülmüş olanın eleştirisine harcar - kendisi artık düşünmez. Kendini sabunla içgüdüsü körelmiştir onda; aksi halde kendini kitaplara karşı koruması gerekirdi. Bilgin -bir dekadandır-. Gözlerimle gördüm onu: yetenekli, zengin ve özgür yapılı doğalar daha otuzlu yıllarda “ rezilce okudular”, şimdi artık kıvılcım çıkartsınlar - “düşünceler” versinler - diye sürtüşmeleri gereken bir kibrit çöpüdürler.- Sabah erken, gün doğarken tüm zindeliğiyle, enerjisinin Şafak vaktinde bir kitap okumak - terbiyesizliktir bence! - -
‪İnsancıllığım sürekli bir kendini aşmadır. - ama yalnızlık gerek bana, demem şu ki, iyileşme, kendime geri dönme, temiz, hafif oyuncu bir havayı soluma gerek...‬

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şimdi böyle görünüyor bana o hastalıklı dönem: adeta yeniden keşfettim yaşamı, kendimi de hesaba kattım, iyi olan her şeyin ve küçük şeylerin bile başkalarının kolayca tadamayacakları gibi tadına vardım- kendi sağlık istencimden, yaşam istencimden kendi felsefemi yaptım... Çünkü dikkat edilsin bana: kötümser olmaya son verdiğim yıllar, dirimselliğimin en düşük olduğu yıllardı: kendini yeniden oluşturma içgüdüsü, bir yoksulluk ve cesaretini kırma felsefesini yasakladı bana... ve aslında nereden anlaşılır gelişkinlik! Gelişkin bir insanın duyulara iyi gelmesinden: aynı zamanda hem sert, hem yumuşak, hem güzel kokan bir ağaçtan yontulmuş olmasından. Kendisine iyi gelen şeylerden hoşlanır yalnızca; iyi gelme ölçüsü aşıldığında sona erer hoşnutluğuda, hazzı da. Gördüğü zararların çarelerini bulur, kötü tesadüflerden kendi çıkarı için yararlanır; onu öldürmeyen şey, onu güçlendirir.
Kendime verdiğim krediyle yaşıyorum ben, belki yalnızca bir önyargıdır yaşıyor oluşum? Yalnızca bir ‘kültürlü’ kişiyle konuşmaya ihtiyacım var, yazın Oberengadin’e gelip beni yaşıyor olmadığıma ikna edecek. Bu koşullarda bir ödev var, aslında alışkanlığım, dahası iç güdümün gururu isyan ediyor ona karşı; Dinleyin beni! Çünkü ben falanca kişiyim. Başkasıyla karıştırmayın beni her şeyden önce!
Reklam
Reklam
Geri134
521 öğeden 511 ile 521 arasındakiler gösteriliyor.