"Çanakkale Zaferi'ni Yarbay Mustafa Kemal kazandı" NİYE Kİ? Enver Paşa... Liman Paşa... Cevat Paşa... Mehmet Vehip Paşa...
Sayfa 19 - Nesil YayınlarıKitabı okuyor
Enver paşa ; “Zafer kimsenin değil ordunundur!”
Ordu Kumandanının yazısı budur. Mustafa Kemal'in muvaffakıyetini Istanbul'da büyük yankılar yaptığı da anlaşılmaktadır. Evvela başarı İstihbarat Bültenleri ile halka açıklanmış ve hatta o zaman yayınlanmakta olan askeri «Harp Mecmuası» Mustafa Kemal'in renkli bir kapak halinde basarak yayına hazırlamıştır. Fakat Paşanın: - Zafer kimsenin değil Ordunundur!» üzerine bu kapak değiştirilmiş ve kapağa, Irak'ta başarı kazanan Halil Paşanın resmi konmuştur. Fakat Enver Paşa, Liman von Sanders'in mektubunu ve tavsiyesini cevapsız bırakmaz. Evvela Anafartalar Gurubu Kumandanı Miralay Mustafa Kemal Beye şu telgrafı çeker: «Zate mahsustur. Rahatsızlığınızı işittim. Müteessir oldum. Son defaki Çanakkale ziyaretimde muhtelif mevazii (çeşitli bölgeleri) görmek istediğimden, sizi ziyarete vakit kalmamıştı. İnşaallah yakında tamamen sıhhatinize kavuşur ve bugüne kadar olduğu gibi, kumanda ettiğiniz kıtaatın başında muvaffakiyetle vazife ifa eylersiniz.» Enver Enver Paşa, Liman von Sanders'e de, tavsiyelerini yerine getirdiğini bildirir: «Liman Paşa Hazretlerine, Gizli ve zate mahsustur. Tahriratı sâmilerini (yüksek şahsiyetinizin yazılarını) aldim. Yüksek arzuları dahilinde Mustafa Kemal Beye yazdım.» Enver
Sayfa 247 - Canakkale istifa olayı 3Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal (Yarbay) kısım 2
Enver Paşanın yakınlığını kazanarak, büyük kumanda mevkileri ve yetkiler almak arzusu ile yanan bir kalbin ifadelerini açığa vurur. Zaten Mustafa Kemal, yalnız o gün değil, Enver Paşanın emrinde ve orduda bulunduğu sürece, Enver Paşanın yakını olmak, onun itimadını kazanarak daha büyük kuvvetlere kumanda etmek fırsatını daima aramıştır. Enver Paşaya karşı, daha Rumeli'den başlayarak daima çekingen ve her zaman mesafeli kalmanın tedirginliği içinde yaşamakla beraber, Paşadan gelen her yakınlaşma veya iltifattan, her zaman duygulanmıştr. Hatta böyle iltifatları bazen, denebilir ki, aşırı değerlendirerek, Enver Paşaya daha büyük hizmet etmek arzularını bildirmiştir. Bunu daha aşağıda bir Belge ile de doğrulayacağız. Fakat Enver Paşanın Mustafa Kemal'e karşı tutumu, daima sınırlı kalmış ve ihtiyatlı olmuştur. Nitekim yukarıdaki mektuba da, beklediği karşılığı alamaz. Hatta savaşın sonuna doğru Enver Paşa, Çanakkale cephesine gelip mintakaları gezdiği, kumandanlarını ziyaret ettiği halde, Anafartalar Cephesi Gurup Kumandanı Mustafa Kemal'i ziyaret etmez. Bunun Mustafa Kemal'in ruhunda çok ağır tepkileri olur. Az ileride bu olayı özetleyeceğiz. Fakat biz şimdi Mustafa Kemal'i, en büyük sorumluluğu isteyerek üzerine almaya sevkeden kritik harp durumunun hikåyesini verelim: 6, 7 ve 8 ağustos 1915 günleri, Çanakkale muharebelerinin artık netice tayin edici zirve noktasıdır. O günlerde ya Türk cephesi çökecektir. Yani düşman, Kocaçemen Tepesini elde ederek Yarımadanın mihverine håkim olacaktır. Asli birliklerin Istanbul'la bağıntılarını ..
Kısım 2Kitabı okudu
Mustafa Kemal Bey, biraz da tartışmalı bir telefon konuşmasından sonra,
bütün Arıburnu ve Anafartalar Cephesi Kumandanlığına atandı. *** Düşmanın bu maksat için Limni adasında 50- 60.000 kişi topladığı öğrenildi. 8 ağustostan başlayarak da bu büyük plan, Güney cephesine de paralel olarak, sahneye konulmaya başlandi. İngilizler 6-7 ağustos geceleri Arıburnu cephesine 5 tugay çıkardılar. Böylece Arıburnu cephesinde 37.000 kişilik bir İngiliz gücü birikmiş oldu. Bu kuvvetin 20.000'i Conkbayırı ile Kocaçemen Tepesine saldıracaktı. 7 ağustosta taarruz başladı. Çarpışma, daha doğrusu boğazlaşma, korkunç ve kanlıydı. Hatta bir aralık düşman, Conkbayırı'nı işgal etti. Kocaçemen tepesine tırmandı. Tepeyi işgal için az bir mesafe kaldı. Bu sırtlarda gece ve gündüz devam eden boğuşmaların hikâyesi, Çanakkale savaşlarının en kanlı sahnelerini teşkil eder. Bir aralık, neticeden ümit kesilir gibi oldu. İşte bu safhadadır ki Mustafa Kemal Bey, biraz da tartışmalı bir telefon konuşmasından sonra, bütün Arıburnu ve Anafartalar Cephesi Kuman- danlığına atandı. Ve boğazlaşmalar, yalnız bu ağustos taarruzlarının değil, Çanakkale muharebelerinin de neticesini tayin edecek şekilde gelişti…
Sayfa 236Kitabı okudu
Mustafa Kemal (yarbay) işte o meşhur sözü ;
«- Size ben, taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum; biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir…» *** Mustafa Kemal o dakikaları hatıratında ancak birkaç söz, fakat derin bir duygululukla belirtir: «- Düşününüz, işte bu bir andı…» Evet karar anı gelmiştir. Karaya çıkan düşman, 8 taburdan faz-lardır. Arkadan 57. Alay yetişir. Gerçi Mustafa Kemal'in kuvveti düşmana bakarak zayıftır. Ama derhal süngü taktırır. Hücum emrini verir. Sabah saat 10.00. Çanakkale'de artık süngüler konuşmaya başlamıştır. Ve bu konuşma, sonuna kadar devam edecektir. İşte Mustafa Kemal'in bu kararını verdiği ve süngü hücumunu başlattığı yere, simdi «Kemal Yeri» denilir. Ve orada mütevazi bir mermer sütun üzerinde bu sözler yazılıdır. Sağdan soldan diğer kuvvetler de yetişir. Mustafa Kemal, Conkbayırı'ndan harekâtı idareye başlar. Bu harekâtı anlatırken onun sözleri şunlardır: «- Herkes öldürmek ve ölmek için düşmana atılmıştı… Zaten bu, verilmiş bir emirdir: «- Size ben, taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum; biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir…» Öyle de oldu. 57. Alaya gelince? Ondan bu kubbede bâki kalan, bir son «Allah, Allah!» sedasıdır. Çünkü bu muharebede, 57. Alay, tamamen eridi…
Sayfa 235Kitabı okudu
448 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Savaş ve Barış Mustafa Kemal Anlatıyor
Savaş Ve Barış - Mustafa Kemal Anlatıyor
Savaş Ve Barış - Mustafa Kemal Anlatıyor
ta alttaki başlıklar halinde
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
'ün 1.Dünya Savaşı ve kurtuluş savaşı sürecini dile getiriyor. 448 Sayfadan oluşan kitap, şu bölümlerden oluşmakta. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'na Girişi ve Mustafa Kemal Çanakkale Savunmasında "Kaderin Seçtiği Kişi" Mustafa Kemal Yorgun Savaşçı 1. Dünya
Savaş Ve Barış - Mustafa Kemal Anlatıyor
Savaş Ve Barış - Mustafa Kemal Anlatıyorİlker Başbuğ · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202236 okunma
Reklam
Osmanlının Mısır Kanal Harekatı
2/3 Şubat, gece yarısını geçerekten, sac kaplı dombazlara bindirilmiş Osmanlı askerleri karşı yakaya çıkmak üzere harekete geçerler. Ancak, daha Kanal'da iken sahilden projektörler yanar, gemiler top atışına, sahil bataryaları çapraz mitralyöz ateşine başlar. Sahile yerleştirilen ağır obüs bataryamız bir İngiliz savaş gemisini vurursa da
Sayfa 332Kitabı okudu
İTTİHAT VE TERAKKİ HAKKINDA KAYNAK KİTAPLAR
-Şevket Süreyya Aydemir, Enver (özellikle 1. 2. Cilt) -Murat Bardakçı, Naciyem Ruhum Efendim -Halil Erdoğan Cengiz, Enver Paşa'nın Anıları -Hüseyin Cahit Yalçın, Talât Paşa -Hüseyin Cahit Yalçın, Tanıdıklarım -Nevzat Artuç, Cemal Paşa -Tevfik Çavdar, Talât Paşa -Hikmet Çiçek, Dr. Bahattin Şakir -Tarık Zafer Tunaya, Türkiye'de Siyasal
Haziran 1917'de Enver Paşa Mustafa Kemal Paşa'ya gönderdiği telgrafta kendisini 7. Ordu Komutanlığı'na getirmek istediğini, bu görevi kayıtsız şartsız kabul edip etmeyeceğini sormuştu. Tezer'e göre, Mustafa Kemal Paşa'nın 7. Ordu Komutanı olmasını Falkenhein istemiş, Enver Paşa ise başlangıçta 3. Ordu Komutanı Vehip
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
1. Dünya Savaşı'na Girmemiz Kaçınılmaz Mıydı?
... Çanakkale Savaşı Türkiye için son seçenek değildi. Osmanlı belki de eninde sonunda savaşa girecekti. Ama bu şekilde mi girmesi gerekirdi? Bu tartışılır. Biz savaşa girmeden önce İngiliz, Fransız ve Ruslardan oluşan İtilaf Cephesi Almanlarla savaşa başlamıştı zaten. O tarihte biz henüz bu savaşın dışındaydık. Savaş 1914'ün baharında başlamıştı. Osmanlı savaşa Ekim ayında girdi. Kimse bize saldırmadı bu süre içerisinde. Almanları tepeledikten sonra sıra bize gelecekti belki de. Ama Ekim ayında henüz böyle bir savaş hali yoktu. Böyle bir durumun doğmasına sebebiyet veren, daha önce açıkladığımız Enver Paşa'nın o gizli emri oldu. İki Alman gemisinin Çanakkale boğazından içeriye sokulup akabinde gizli bir emirle Rus limanlarının bombalatılması, bile isteye yapılan bir tercihti. Kaçınılmaz değildi. O kadar gizli bir emirdi ki bu, padişahın haberi yoktu, Sadrazam'ın, hatta Bakanlar Kurulu'nun da yoktu! Sadece 3 kişi biliyordu bunu; Enver, Talat ve Cemal Paşalar. Bu üçlünün Almanya safında savaşa girmek için yaptıkları operasyonla Almanya'dan 2 milyon altın teslim alınıyor ve sonucunda savaşa giriyorduk. İşte bu nokta kaçınılmaz değildi.
Sayfa 230 - Timaș Yayınları, 5. Baskı, 2008 AğustosKitabı okudu
Reklam
352 syf.
·
Puan vermedi
"Onu ne kadar da özenle tanımıyoruz. Oysa sevginin, tanımadan yeşermesi mümkün müdür? Vakti zamanında bir felsefe kitabında; aşk hissinin tanımaktan önce geldiğini, tanıdıkça sevgiye dönüştüğünü okumuştum. Bu durumda biz Mustafa Kemal'e âşığız. Hem de çok âşığız. Ama onu yeterince tanıyamadığımız ve anlayamadığımız için gerçek anlamda
Yarının Adamı Mustafa Kemal'i Anlamak
Yarının Adamı Mustafa Kemal'i AnlamakCon Sinov · Masa Kitap · 2022886 okunma
Çanakkale kara muharebelerinin safhaları şöyle özetlenebilir: 25 Nisan'da Boğaz ağzının Anadolu köşesinde başlayıp tutunamayan çıkartmadan sonra, ilk esaslı çıkartma Boğaz'ın Rumeli ağzı köşesinde (Seddilbahir-Eskihisarlık Tekeburnu) 6 kilometrelik bir sahaya yapıldı. 28 Nisan'da yapılan ve "Birinci Kitre Savaşı" adını
Sayfa 218 - Remzi KitabeviKitabı okudu
420 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Merhaba , Haziran ayını hem konu hemde gerçek anlamda ağır bir kitapla " Cumhuriyet Devrinde Bir Osmanlı Prensesi : Neslişah " ile açıyorum. Esasında sürgün edilen her bir Hanedan mensubu için ayrı ayrı kitap yazılabilir.Hayatlarının tamamen değişmesinin yanı sıra onlara ait bu "yüksek mertebe" ile yaşadıkları yerlerde dikkat
Neslişah
NeslişahMurat Bardakçı · Everest Yayınları · 2011167 okunma
382 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
128 günde okudu
Mustafa Kemal'in doğumundan, Samsun'a ayak bastığı güne kadar olan olan dönemi anlatan, Ulu Önder'in hayatına dair birçok yeni bilgiler edindiğim eser... Selanik'te Ahmet Subaşı Mahallesi'nde doğduğu evdeki ortam... Ailesinin ekonomik durumunun iyi olmaması, babası Ali Rıza Efendi'nin memuriyet ve ticaret hayatında
Tek Adam - Cilt 1
Tek Adam - Cilt 1Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 20192,464 okunma
Çanakkale muharebelerinin başlangıcından itibaren, Mustafa Kemal imparatorluğun kaderinin Almanların eline terk edilmesine karşı çıkmıştı. İster kıyı mevzii ister derinlemesine olsun, savunma daha baştan itibaren bir anlaşmazlık konusu olarak baş göstermişti. 3 Mayıs'ta, Alman subaylarına itirazlarını dile getirip, düşmanın çıkarma başarılarının kıyı şeridindeki yetersiz savunmalarla ilgili iddiasını doğruladığını öne sürerek, duyduğu sıkıntıyı bir mektupla Enver'e bildirdi. Sanders'in Osmanlı ordusunu ve ülkesini tanımadığını ve durumu adamakıllı incelemek için yeterli zamanının bulunmadığının altını çizdi. Sanders'in yerleşimi sahilleri korunmasız bırakmış, bu da düşman çıkarmalarını kolaylaştırmıştı. Mustafa Kemal, Osmanlı vatanının savunması konusunda canla başla uğraşacak "kalbe ve vicdana" sahip olmamaları nedeniyle Sanders'in kumandasındaki Almanların düşünsel yeteneğinden kuşkuluydu. Burada Mustafa Kemal argümanını yurtseverlik duygusuna dayandırıyordu, bu anlamda, Almanların yetkinliğini ve davaya adanmışlığını kuşkulu bulduğunu belirtti. Mektubuna, Gelibolu'ya gelmesini söylediği "arkadaş"ına kumandayı ele alması çağrısı yaparak son verdi. Enver cepheyi ziyaret ettiyse de, muharebeyi Alman generalinin kumandasına bırakmayı yeğledi.
Sayfa 74 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu