Naciye Sultan devam ediyor: Evden anneme bile haber vermeden çıktık. Yalnız kardeşim Şerafeddin Efendi'ye bir mektup bıraktım. Denari'nin (İtalyan mimar Denari'nin çocuklarının bakıcısı sıfatıyla kaçıyor. A.I.) evi St. Antuvan kilisesi civamdaydı. Orada dadı kıyafetine girdim. Ömrümde ilk defa başımı açıyordum. Denari'nin kansı bana bir de şapka uydurdu. Sırtıma bir dadı pelerini geçirdi. Gemiye bizi Kont Kaprini'nin arabası içinde getirdiler. Italyan gemisinde,- Italyan kuriyesinin kamarasına kiliüediler. Çanakkale'den çıkınca artık serbestledik. Mimar Denari bizi Birindizi'ye kadar götürdü. Evvelce ve gizlice yapılan yazışmalarla düzenlendiği gibi, Enver'in eniştesi Nazım Beyle, eşi Hasene Hanım bizi orada karşıladılar, ilk defa memleketten çıkıyordum. Sonra bir kaç gün Roma'da kaldık. Sefir Galib Kemali Bey bize yardım etti. Pasaport verdi. Berlin'e telefon edildi. Karşımıza telefonda Talât Paşa çıktı. Fakat Enver'den haber yoktu. Bir Alman tayyaresiyle Rusya'ya uçmuş. (1 Nisan 1920 tarihli Enver Paşa'nm Naciye Sultan'a mektubu: “Sevgili Karıcığım, iki gün sabahın beşinden, on ikisine kadar bir çok defalar uçmaya teşebbüs ettikten sonra, nihayet tayyaremiz kırıldı. Biz de uçamadık.) Hakkında hiç bir haber alınamamıştı. Roma'dan Berlin'e hareket ettik. Berlin'e vardık. Ama çilelerimiz bununla bitmeyecekti ki...”
Enver Paşa 8/9 Kasım 1918 gecesi İstanbul'dan kaçtıktan sonra, karısı Naciye Sultan da 1920 başlarında İstanbul'dan ayrılmak zorunda kalıyor. Naciye Sultan, kendi anılarında bu olayı şöyle anlatmaktadır der Şevket Süreyya Aydemir, “Enver Paşa” kitabında (İstanbul'u işgal ed en devletlerin temsilcilerinden biri olan Fransız Generali Franchet
Reklam
40 yıla sığan efsanevi bir ömür
Enver Paşa'nın yaşam öyküsüne bakacak olursak: - Bayındırlık teknisyeni Ahmet Bey'in oğlu. - İlk öğrenimine İstanbul'da başladı, Manastır'da bitirdi. - 1894 Manastır Askerî Rüşdiyesini - 1897 Soğukçeşrrie Askerî ldâdisini - 1899 Harp Okulu'nu - 1902 Harp Akademisi'ni bitirdi ve Makedonya'da III. Ordu'ya atandı. - 1905'te Kolağası -
"... Bana yaz, Sık yaz ve yalnızca benim için yaşa. Eline bir istemediğim el bile sürülmesin. Kendini benim için sakla. Ben de bütün ruhumla, mevcudiyetimle yalnız senin için yaşadım, yaşıyorum, yaşayacağım. Emin ol ki, her yapacağım şey yalnızca senin içindir ". (Enver Paşa'nın Naciye Sultan'a Buhara'dan 7 Kasım 1921'de yazdığı mektuptan.)
Naciye Sultan'ın Enver Paşa'ya yazdığı, 1919, 2 Kânûnısânî [Ocak] 336 (1920), 14 Kânûnısânî 336 (1920) tarihli mektuplarda: “Bana gel diyorsun, fakat düşünmüyorsun ki, yaşadığım muhit eski İstanbul değil. Bir cehennemdir. Muhakkar, metruk bir kadının yardımcısı Allah'tan başka kimse olamaz. Zamanında bana tapan insanlar, şimdi beni tarassutla
“...14 Temmuz 1919'da ikinci çocuğum Türkân dünyaya geldi. Tazyik devam ediyordu. Her gün gelip gidip boyuna bir şeyler soruşturuyorlardı. 1919 sonlarına doğru, artık memleketten çıkmaya karar verdik. Teşebbüse geçtik. Konsültasyonlar yaptırdık. Dışarıda tedavi görecektik. Ama bu sefer de Babıâli, yani Mütarekedeki Itilâfçı hükümet raporlarımızı
Reklam
50 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.