Niğde, 1979 yılı.
Niğde Cezaevi'nde bana bir mahkûmu gösterdiler. "Bak, işte bu adam Yahya Kâhya'nın adamıdır. Mustafa Suphi'yi katledenlerden biri de, bu gördüğün adamdır".
Zayıf, uzun boylu, ince yüzlü, kemer burunlu, Doğu Karadeniz insanının tipik özelliklerine sahip, takribi 80 yaşlarındaki bu mahkûma ilkin, bir tarihi şahsiyet
"Türkiye'de, ismi Türk,soyismi Türk olan fakat aslını gizleyen yüzlerce Ermeni,Rum var". Ünlü bir tarihçi yazardan duyduğum bu cümle geldi nedense aklıma kitabın ileriki sayfalarda.Kitabı bir gezi kitabı olmasından dolayı başladım okumaya,hani gezi yaparken aldığınız notlar arasına "işte burasıda şahane bir kilise fakat bizim
Van'da bulunan Mehr Kapısı(mağara Tapınağı) yazıtlarında Urartuların inandığı, kutsadığı ve adlarına belirli dönemlerde kurban kestiği tam 79 tanrı ve tanrıçası olduğu belirtilmişti.
Darüşşifa - Delilik Mevsimi, temelde IV. Mehmed'in düzenlediği Edirne Şenlikleri üzerine kurulmuş. IV. Mehmet ya da diğer adıyla Avcı Mehmed, oğullarının sünneti için, çok ama çok büyük bir eğlence tertipler. Öyle bir eğlence ki yıllar sonra bile anılıp hatırlanacaktır. İmparatorluğun ve dünyanın dört bir yanından konuklar bu eğlence için Edirne'ye akın ederler. İzleyen herkesin hayran kalacağı ve en iyi şekilde ağırlanacakları bu eğlenceler için hazırlıklar yapılırken, bir yanda, Darüşşifa'da tedavi gören Sinan ve Hacer imkazsız aşklarını yaşamaya, öbür yanda da genç hekim adayı Seydi Ali, tesadüfen eline geçen şifreli bir şiirde gizlenen mesajı çözmeye ve çok yakında gerçekleşeceğini düşündüğü bir kötülükten devletini korumaya çalışmaktadır.
Bu iki hikaye birbirinden bağımsız olarak ilerlerken, o dönemim Edirne'sine ait ne varsa en ince ayrıntısına kadar anlatılmış. Gerek düzenlenen şenlikler, gerekse külliye ve sarayın bölümleri, mimarileri, kullanım şekilleri, aklınıza gelen, gelmeyen hiçbir şey atlanmamış. Bu durum kitabı zaman zaman edebi bir eser olmaktan çıkarıp Edirne Tanıtım Rehberi'ne döndürse de benim gibi Edirne tarihine merak salanlar için eşsiz bir kaynak. Edirne, daha doğrusu kuruluş adıyla 'Orestia ' adının nereden geldiği bunlardan sadece biri.
umutcalisan.com/2016/11/darussi...
Çok güzel bir roman . Öncelikle kurgusu haricinde tüm yaşananlar gercek olaylar ve yaşanmışlıklardan alınmış olması sizi o günlerin Edirne sine götürüyor ... Kuşatmanın acımasızlığını iliklerinize kadar yaşıyorsunuz .. Şartların o kadar ağır olmasına rağmen direniş o kadar güçlü ki gurur duyuyorsunuz ...Diğer çarpıcı detay tüm azınlıklarla birlikte verilen mücadele sonrasında yaşanan kahreden 3 günlük mezalim okuyup okutulması gereken tarihi ders niteliğinde bir gün film yada dizisi olabilecek bir eser ....