"I am of the House of Eorl and not a serving-woman. I can ride and wield blade, and I do not fear either pain or death."
"What do you fear, lady? he asked.
"A cage," she said. "To stay behind bars, until use and old age accept them, and all chance of doing great deeds is gone beyond recall or desire."
Ben Eorl Sülalesinden biriyim, bir hizmetçi kadın değilim. At sürüp kılıç savurabilirim; ne acıdan korkarım ne de ölümden."
"Neden korkarsınız hanımefendi?" diye sordu Aragorn.
"Kafesten," dedi Eowyn. "Ta ki yaşlılıktan ve alışkanlıktan parmaklıkları kabullenip, büyük işler başarma isteği hatırdan veya gönülden silininceye kadar parmaklıkların arkasında kalmaktan."
Kendini doğru şekilde sarması gerekiyordu tabi ki.Belki de ne olacağını ya da ne olmayacağını bilirse.Ya da yeterince yürekli olursa.Yeterince inanırsa.
Jack kanlı karın üzerine diz çöktüğünde,kişinin üzerine düşen sorumluluğu bu şekilde mi yerine getirdiğini düşündü,bu garip vahşi hayatı öğrenip severek;temkinli ve çıplak,öfkeli ve uysal,azametin içinde ürkek..
"Aragorn : Neyden korkarsınız hanımefendi?
Eowyn : Kafesten. Ta ki yaşlılıktan ve alışkanlıktan parmaklıklar ardını kabullenip, büyük işler başarma isteği hatırdan ve gönülden silininceye kadar parmaklıklar arkasında kalmaktan."