Muhabbetin en güzel numunesi Allahu Teâlâ hazretlerinin huzurunda el pençe divan durup onunla münâcât etmek... O'nunla söyleşmekten güzel ibadet mi olur? Allahu Ekber. "Her şeyi bir tarafa attım, sen en büyüksün yâ Rabbi, huzuruna geldim." diyorsun. Elini bağlıyorsun huzurunda, gözün yerde edeple, terbiye ile huzûr-ı ilâhîde duruyorsun. Tesbih ediyorsun, "Yâ Rabbi! Seni her türlü noksan sıfattan tenzih ederim." Sübhânekallahümme ve bi-hamdike. "Sana hamd u sena ederim." Ve tebâre kesmuke ve teâla ceddüke. "Senin ismin mübarektir, pâktır, şânın yücedir." Ve lâ ilâhe gayrüke. "Senden başka ilâh yoktur, sadece sana ibadet ederim." diyorsun. Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn, er-Rahmani'r-Rahîm, mâliki yevmi'd-dîn. "Hamd, her çeşit övgü Allahu Teâlâ hazretlerinindir. O Rahman ve Rahim'dir. Merhameti, şefkati, lütf u keremi çoktur ama âhirette ceza gününün de sahibidir. İnsanları hesaba çekip de cezasını da verecektir." diyorsun. ...
Sayfa 287 - Server Yayınları, Kasım 2017, 2. BaskıKitabı okuyor
Peygamberimize Yönelik Saldırılar
Onlar böyle hararetle konuşurken birden Kâbe-i Şerîf'i tavaf etmekte olan Efendimiz'i gördüler... Bu görme, aç kurtlar sürüsünün bir ceylanı kırlarda yalnız başına dolaşırken görmesi gibiydi. İşte bundan daha güzel imkân, bundan daha müsait fırsat olamazdı ki! Kurtlar, O mübarek insana dört bir yandan saldırmak üzere atıldı. Boğmak, öldürmek, kinlerini duyurmak niyetindeler! Ukbe bin Muayt'ın murdar elleri bir çelik kelepçe gibi Sevgili Peygamberimiz'in boynunu sıkmakta... Bir yandan da Yüce Nebi'nin yüzüne tükürüyor... En zor an ve tarihin şanssız enstantanelerinden biri... İki cihanın sultanı, zor nefes alıyor. Ukbe, işin farkında; az daha sıksa nefesi kesilecek. Hep birden çullanıyorlar... Bir vahşet tablosu. Kendilerini iyiliğe, insanlığa, İslamiyet'e ve ebedî güzelliğe çağırana, hem de soylu, anlı, namlı adamların ettiğine bakın... Başlarına problem gibi gördükleri Sevgili Peygamberimiz'den kurtulmak üzereler... Ama kurtulamayacaklar.
Sayfa 32
Reklam
Kafirlerin Hıncı ve Saldırganlığı
Onlara göre; bir adam çıkıyor ve şöyle giden bir cemiyeti tam aksi tarafa döndürmeye uğraşıyor. Yalnız bir insan, asırlardır yerleşmiş olan her şeyi altüst ederken kendileri ne yapıyor? Buna kızıyorlar. Pasif kaldıkları; varlık gösteremedikleri inancındalar. Boyun damarları şişe şişe, ağızları köpüre köpüre, yürekleri gayzla dola-taşa konuşuyorlar. Bu aykırı gidişi durdurmanın günü gelmiş de geçmektedir. Daha gecikmek felaketi büyütmek olacaktır. Öyleyse her imkânı kullanarak bu yeni dini söndürmek; hatta Muhammed'in vücudunu ortadan kaldırmak lazımdır...
Sayfa 31
Peygamberimizin Sabrı ve Azmi
Allah'ın Resulü, emsalsiz bir sabırla insanları hidayete çağırmaya devam ediyor... Sıkıntılar, çileler ve tek tek Müslüman olanlar... O, eziyetleri de rahmet gibi karşılıyor. Daima şükür halinde. Evinde, Beytullah'da ve her müsait yerde Rabbine ibadetle meşgul. Kendisine tevdi edilen insanlığı kurtarma vazifesinde yüce Allah'dan yardım istiyor, metanet diliyor... İşte, mücessem bir nur gibi Kâbe'ye yürüyor. Alemlerin Rabbine iltica ederek yalvarıp dua edecek. Ama bırakmıyorlar! Kim? Bir grup münkir, Kâbe çevresine toplanmış günün aktüel meselesi olan İslamiyet'i tartışıyorlar.
Sayfa 30
Peygamberimizin Evladını Tesellisi
Peygamberimiz yavrucuğunu teselli ederek, celâl sıfatları ile kâfirlerin üzerine geldiler ve önlerine dikildiler. Kime baksalar; o müşrik heykel gibi olduğu yere mıhlanıyordu. Hiçbir müşrikte yerinden kıpırdayacak mecal kalmadı. Resullerin Resulü yere eğilerek bir avuç toprak alıp müşriklere saçtılar... Bu topraktan kime değdi ise o kâfir Bedir savaşında İslâm mücahidleri tarafından öldürülerek, canı cehennemi boyladı.
Sayfa 28
Kafirlerin Planları Tutmaz
İşte müşrik sürüsü, Kâbe'nin yanında toplanmış and içiyorlar: - Muhammed'i gördüğümüz yerde derhal öldüreceğiz! Bu iş buraya kadar! Yetti artık! İlk defa hangimiz görürsek görelim anında öldüreceğiz! And mı? - Andolsun, andolsun! Kötü haber, Sevgili Peygamberimiz'in sevgili kızları Fatıma, radıyallahü anhâ, hazretlerine ulaşınca mübarek kalpleri titredi. Üzüntüden şaşırmış bir hal ve nemli gözlerle babacığına gelerek işittiğini nakletti.
Sayfa 27
Reklam
969 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.