Hayat da tiyatro oyununa benzer bir şeydir, maskesi düşene kadar herkes bu oyunu sürdürür.
Pekâlâ, bir bilgenin alın yazısıyla bizim ahmak tayfasının kaderini karşılaştıralım: Kafanızda bir bilge örneği canlandırın ve onun yanına dikin! Çocukluğu ve gençliği avucundan kayıp gitmiş, onca bilimi öğrenecek diye kıymetli yaşamı uykusuz gecelerde kafa patlatmakla geçmiş biri olacaktır bu ister istemez. Ona baktığınızda yine yaşamı boyunca neşe kadehinden bir yudum olsun içmemiş, her zaman eli sıkı, yoksul, kederli, içine kapanık olduğu gibi, kendine karşı hırçın ve insafsız, etrafındakilere karşı ise usandırıcı ve aykırı bir adam göreceksiniz. Dahası soluk benizli, sıska, hastalıklı ve yarı kördür; zamanından önce yaşlanmış, hayattan elini eteğini çekmiştir-şimdi sorarım size: . Zinhar yaşamamış birinin ölmesi de ne demek oluyor? . Alın size bilge tasviri!"
Reklam
İnsan dışında hiçbir canlının doğal sınırlarla bir sorunu yokken, insan kendi varlığına zincir vurduğunu düşündüğü her şeyi kırmak eğilimindedir.
Yaşamak için ne kadar az gerekçeleri varsa bir o kadar haz alırlar ondan ve bıkkınlık katiyen çalmaz kapılarını.
"Hiçbir şey bilmemek, en mutlu yaşamdır."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.