Erdem Yaman

Erdem Yaman
@erddemyaman
insan biraz da kendi emeğidir.
Felsefe Grubu Öğretmeni
Lisans Mezunu
Mersin
Mersin
3 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Dilin evrimi hakkında-
... İkinci bir teori, dilimizin dünyayla ilgili bilgi paylaşımıyla zaman içinde evrildiğini öne sürer ve elbette en önemli bilgiler, aslan ve bizonlarla değil insanlarla ilgili olanlardır. Bu teoriye göre dilimiz dedikodu yapma aracı olarak evrilmiştir ve Homo sapiens her şeyden önce sosyal bir hayvandır, sosyal işbirliği hayatta kalma ve üreme için kritik öneme sahiptir. Kadın ve erkek bireyler için aslanların ve bizonun yerini bilmek yeterli değildir, asıl önemli olan kabilede kimin kimden nefret ettiğini, kimin kiminle ilişkiye girdiğini, kimin dürüst ve kimin hilebaz olduğunu bilmektir.
Reklam
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari
8.7/10 · 36,3bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Vahşetin Çağrısı
Vahşetin ÇağrısıJack London
8.1/10 · 31,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ama her zaman yalnız değildir o. Uzun kış geceleri bastırınca, kurtlar avlarının peşinden vadilere indiği zamanlar, sürünün başında görürsünüz onu. Solgun ay ışığında ya da kuzeyin alev alev günbatımında, arkadaşlarının önünde bir dev gibi atlayıp ilerlediğini görürsünüz. Daha genç bir dünyanın şarkısını, sürünün şarkısını söylerken görürsünüz.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Erdem Yaman
Bir kitabı okumaya başladı
Nikomakhos'a Etik
Nikomakhos'a EtikAristoteles
8.6/10 · 993 okunma
Ne dersin birazdan ölür müyüm ben artık? Pamukları onun için mi hazırlıyorsun? Çenemi neyle bağlayacaksın? Bir sargı bezi belki. Nasıl, böyle sırtüstü yatmaya devam edebilirim değil mi ölürken? Ya da kalksam, ayakta ölsem? Ortanca oğlan ayakta ölmüş. Ayakta değil de, daha doğrusu askıda. Kalbi dayanmamış verdikleri elektriğe. Hep yanıklar vardı bileklerinde. Gördüm tabii cesedini. Çok yakışıklıydı. Kalın kaşları, Kalın bıyıkları, iştahlı dudakları vardı. Uzun boyluydu, kaderiniz benzemesin ama seni andırıyordu doktorcuğum. Aslında hepsi yakışıklıydı ölen çocukların. O tabuttakiler, darağacındakiler, yanıp kül olanlar, kanat çırpıp uçanlar, kaybolanlar, sakat kalanlar... hepsi senin gibi yakışıklıydı doktorcuğum çocuğum. Ve içleri şarkılarla doluydu.
“Serbest insan ve esir, patriçi ve pleb, derebeyi ve toprak kölesi, usta ve çırak, bir kelime ile ezenler ve ezilenler, nihayet bulmaz bir zıddıyetle birbirine karşı göğüs gererek bazen el altından, bazen açıktan açığa fasılasız bir mücadeleyi devam ettirdiler.”
Erdem Yaman
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Ankara - İstanbul Kara Treni
Ankara - İstanbul Kara TreniAhmet Erhan
8.2/10 · 140 okunma
Reklam
Ve gözlenen, gözetlenen bir bilinç, alışılmış işlerini yaparken gözlendiğini duyan bir bilinç, yetişkinlerin gözleri önünde oynayan bir çocuk gibi, hemen doğallığını yitirir. Baudelaire'in o denli tiksindiği ve hayıflandığı bu "doğallık" hiç yoktur onda: her şey yapmacıktır, çünkü her şey gözetlenmektedir, en küçük değişiklik, en zayıf bir istek bakılmış, çözümlenmiş olarak doğmaktadır.
Sayfa 12 - Payel yayın, 2. BaskıKitabı okudu
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.