Ve gözlenen, gözetlenen bir bilinç, alışılmış işlerini yaparken gözlendiğini duyan bir bilinç, yetişkinlerin gözleri önünde oynayan bir çocuk gibi, hemen doğallığını yitirir. Baudelaire'in o denli tiksindiği ve hayıflandığı bu "doğallık" hiç yoktur onda: her şey yapmacıktır, çünkü her şey gözetlenmektedir, en küçük değişiklik, en zayıf bir istek bakılmış, çözümlenmiş olarak doğmaktadır.