"Duymak kolay
Anlatmak değil"*
Uzun zaman önce bazı sebeplerden ötürü bir kenara not aldığım mısralar. Neden anlamak değil de anlatmak kelimesini seçtiğini merak etmiştim. Duymak da öyle kolay değildir bakıldığında. Dinlemek ise emek isteyen bir eylem. Dinlemek ve anlamak, anlatmak ve duymak... Karşılaştırılan kelimeler arasında nasıl bir bağ kurmuştu ki birini diğerinden kolay görebildi? Mevzu, saygıdeğer bir hocamın dediği gibi "bir dinleyen bulunur" mu idi? Zira dinlemeden evvel duymak yani anlatılanı fark etmek gerekir. Yahut mesele, anlatabilmenin nasıl fehmedildiğiyle mi ilgiliydi? Zira ne kadar ve ne yolla anlatırsan anlat, duymayan birinin karşısında hiçbir şey anlatmamış olursun. Sözleri tüketirsin ve sonuç: Boşlukta çırpınan kelimeler.
İşte burada müstehzi bir tavır takınıp duymayanlara mı kinaye edildi? Yahut anlatmanın güçlüğüne mi sitemliydi? Söz söylemek cesaret ister. Bayazıt, bunca mısrasına rağmen anlatmanın kolay olmadığını belirttiyse "susmanın kalelerine sığın"mak zamanı gelmiş demektir.
*Adil Erdem Bayazıt, Ölüm Risalesi.
Ölüm Risalesi
Damla damla oluşuyor hayat
Ölüm kımıl kımıl
Duymak kolay
Anlatmak değil
Her an
Farkındayım
Az az öldüğümün
Erdem Bayazıt
Kelimelerden korkan birine ithaf.
Farklı kelimelerle aynı acı anlatılamaz aslında. Bağırmak ve haykırmak aynı anlamı taşımaz. İkisinin de acısı farklı, ikisi de acının farklı kaynaklarından doğar. Her zaman aynı şeyleri anlatmaz kimse. Anlattığını düşünüyorsanız bilin ki duyulmuyordur o kimse. Yahut kendi sesini duyamıyordur. İkisi de farklı bir acıyı doğurur.
"Duymak kolay,
Anlatmak değil"*
*A. Erdem Bayazıt, Ölüm Risalesi.
…
Belli bir bozgun yaşamışız
Her şeye ölüm dadanmış sanki
Kadınlar ki anne olmamak için direniyorlar
Erkekler ki savaşmayı tümden unutmuşlar
Çocuklar zaten hiç çocuk olmuyorlar
Çocukluk kalkmış dünyadan gibi
Her çocuk antik çağ filozoflarından bir kalıntı sanki.
…
Erdem Bayazıt,
Aşk Risalesi
…
Belli bir bozgun yaşamışız
Her şeye ölüm dadanmış sanki
Kadınlar ki anne olmamak için direniyorlar
Erkekler ki savaşmayı tümden unutmuşlar
Çocuklar zaten hiç çocuk olmuyorlar
Çocukluk kalkmış dünyadan gibi
Her çocuk antik çağ filozoflarından bir kalıntı sanki.
…
Erdem Bayazıt,
Aşk Risalesi
Ölüm Risalesi
Ölüm muhakkak
Ve ölüm mutlak
Tek kapısıdır ölümsüzlüğün
Ölümle tanıştıktan sonra anladım
Sadece bir kimlik belgesi olduğunu yaşamanın
Erdem Bayazıt