Susmanın kalesine sığınıyorum. Önümde karanlık duvarlar, Sırtımda insan yüklü bir gök var! Adil Erdem BEYAZIT
#karanlık Duvarlar#
"... Bir gürültülü yaşamaya gidiyor dünya Boşalan bir deniz gibi, bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu... ... ...ve aklın dar yalnızlığında Şehrin ve herşeyin Ve kalabalığın yorgunluğunda Saçların ve parmakların Ve gözlerin ve gecenin bu bulanık çağında, Ve aynaların sığ görünümünde bunalıyorum. ... Susmanın kalesine sığınıyorum Önümde karanlıktan duvarlar Sırtımda insan yüklü bir gök var." Erdem Beyazıt
Reklam
Karanlık Duvarlar- Erdem Beyazıt
IV. Şu dar odanın katı yalnızlığında Ve her şeyin çıplaklığında Durup bir pencereyi deniyorum Gizliliğin dışına çıkıyorum Araçların İnsanların Şehrin ve meydanların ve kalabalığın ve herşeyin İçimde yalnız ve yapraksız Bir kavak ağacı büyüyor -- Çıplak ve göğe doğru -- Ama küskün ama yalnız ama yapraksız ve uzun Bir ağlama duvarı bu. Yatak ve yorganın kuru yalnızlığında Ve aklın dar yalnızlığında Şehrin ve herşeyin Ve kalabalığın yorgunluğunda Saçların ve parmakların Ve gözlerin ve gecenin bu bulanık çağında Ve aynaların sığ görünümünde Bunalıyorum. . V. Susmanın kalesine sığınıyorum Önümde karanlıktan duvarlar Sırtımda insan yüklü bir gök var.
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor. Erdem Beyazıt/ Karanlık Duvarlar
"Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum." ... Erdem Beyazıt | Karanlık Duvarlar 🍀 .
Karanlık Duvarlar~ Erdem Beyazıt
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında, kimse elini uzatmıyor Bir gürültü yaşamaya gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu
Reklam
KARANLIK DUVARLAR
Bir ağlama duvarı bu, Yatak yorganın kuru yalnızlığında, Ve aklın dar yalnızlığında, Şehrin ve herşeyin, Ve kalabalığın yorgunluğunda, Saçların ve parmakların, Ve gözlerin ve gecenin bu bulanık çağında, Ve aynaların sığ görünümün de, Bunalıyorum. Susmanın kalesine sığınıyorum, Önümde karanlık duvarlar, Sırtımda insan yüklü gök var. ERDEM BEYAZIT
KARANLIK DUVARLAR
Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya Boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu ... -Erdem Beyazıt
KARANLIK DUVARLAR
1. Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor Bir gürültülü yaşamaya gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara bu yollar Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda insanlarin koşup dolduğu bu dar yapılarda Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar Biz bunun için mi geldik. II. Kara ağaç gibi bağlıyım kati bir çağ bu Her şey bir makine düzenine gidiyor -- düzen diyorlar beni çagırıyorlar -- Irmak yatağına sığınıyorum sinirli bir çağ bu Baktığımız her şeyde bir yalan kabuğu Bir mercek düzenine bağlanıyor gözlerimiz. ..... Erdem BEYAZIT
Susmanın kalesine sığınıyorum. Önümde karanlık duvarlar, Sırtımda insan yüklü bir gök var! Adil Erdem BEYAZIT
Reklam
İnsan bu dünyaya nə üçün gəldiyini axtarmalı..
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar Biz bunun için mi geldik. Adil Erdem Beyazıt - Karanlık Duvarlar
Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme, Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar, Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda, İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda... Erdem Beyazıt/Karanlık Duvarlar
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
Erdem Beyazıt
Şu dar odanın katı yalnızlığında ve herşeyin çıplaklığında durup bir pencereye dönüyorum, gizliliğin dışına çıkıyorum araçların, insanların, şehrin ve meydanların, kalabalığın ve herşeyin. İçimde yalnız ve yapraksız bir kavak ağacı büyüyor çıplak ve göğe doğru ama küskün ama yalnız ama yapraksız ve uzun . Bir ağlama duvarı bu yatak ve yorganın kuru yalnızlığında ve aklında yalnızlığında. Şehrin ve herşeyin ve kalabalığın yorgunluğunda, saçların ve parmakların ve gözlerin ve gecenin bu bulanık çağında ve aynaların sığ görünümünden bunalıyorum, susmanın kalesine sığınıyorum. Önümde karanlık duvarlar, sırtımda insan yüklü bir gök var.
KARANLIK DUVARLAR
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda, Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum, Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor. Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi. Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme, Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar. Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda, İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda, Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar, Biz bunun için mi geldik? °Erdem Beyazıt°
Resim