Puslu Kıtalar Atlası insanı her türlü sorgulamaya itiyor. Ben kimim, ben var mıyım, ben mi dünyada yaşıyorum, dünya mı benim zihnimde? İş
"Beni bende deme bende değilim,
Bir ben vardır bende benden içeri" beyitine kadar gidiyor.
Bununla kalmayıp insana Astral seyahati, düşler alemini sorgulatıyor. Bunların yanında bu kitapla Matrix filmini bir tek ben mi bağdaştırdım çok merak ediyorum. Uzun İhsan Efendi Matrix'teki Mimarken, bizim silik, mütevazı Bünyamin Neo ile bağdaşıyor diye düşünüyorum. Beni utandıran ise Puslu Kıtalar Atlası Matrix'in senaryosundan 20 yıl önce yazılmasına rağmen kapitalizm ve reklam sektörünün oyunu yüzünden Matrix'le Puslu Kıtalar Atlası'ndan çok daha erken tanışmam. Fantastik, tarihi ve felsefi romanseverlere şiddetle tavsiye ederim.