"Aslında Acun üstünde yaşanacak her şey, insanoğlunun bu kadim yolculukta önüne çıkacak olan tüm detaylar var. Ama bunları ancak zaman denilen yolda karşılarına çıktıkları vakit görebilecekler."
"Anadolu masallarının çok tanınmış bir olayıdır. Bir avcı düşer bir geyiğin peşine, bu dağ benim, bu dağ senin derken yolunu şaşırır ve bilmediği yerlere gelir. "Geyik de çekti, beni kendi dağına" şarkısı hâlâ kulaklarımızda çınlamaktadır.
Türkler islâmiyete girdikten sonra da, kendi efsanelerini peygamberlerin hikâyelerine uydurmuş ve devam ettirmişlerdir.
Anadolu'da bilhassa Ramazan geceleri okunan Muhammediye vs. gibi kitaplarda, Hazreti Muhammed'in torunu Muhammed Hanefi avlanırken bir geyik görür ve onun peşine düşer. Gide gide bir mağaraya gelir. Geyik mağaradan içeri girer, o da geyiği takip eder. Nihayet yer altına doğru epey yol aldıkdan sonra, bağlık bahçelik bir yere gelirler ve orada eşi Mine Hatun'u bulur. İşte bu hikâye islâmiyetle uyuşturulmuş bir nevi Ergenekon destanıdır.."