Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Avrupa'da gazeteler Türk takımlarına mağlup oldukları zaman “Anneciğim Türkler” manşetini atarlar. Bu 15-16. yüzyıllardan kalan ve o dönemki İtalyanlar'ın Türk ilerlemesinden duydukları korkuyu ifade eden bir deyimdir. İ
16. yüzyılda Avrupalı anneler çocuklarını Türkler'le korkutuyorlardı. "Anneciğim Türkler geliyor" sözü o günlerden kaldı.
Reklam
Osmanlı İmparatorluğu'nda Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u almasından sonra hükümdarlar tek otorite hâline gelmişlerdi. Avrupa'dan 200 yıl önce... Bu durum Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'ya karşı üstünlüklerinin ana sebeplerinden birisidir.
Malazgirt’ten sonra Türkler’in akın akın Anadolu’ya gelmeleri sonucu Avrupa’da burası Türkiye diye anılmaya başlandı. Faruk Sümer, 1085’ten itibaren Avrupalılar’ın Anadolu’ya Türkiye demeye başladıklarını belirtir.
"Ya Resulullah ben seni bırakamam"
Fahreddin Paşa, kuşatma başlamadan evvel kaleyi tahliye etmesini teklif eden İstanbul Hükümeti'ne; "Medine Kalesi'nden Türk bayrağını ben kendi elimle indiremem, eğer mutlaka tahliye edecekseniz buraya başka bir kumandan gönderin" cevabını vermiş ve İngilizler'le Araplar'a teslim olmaktansa Hazreti Peygamber'in mezarını havaya uçurarak kendisini feda edeceğine" dair yemin etmişti. Kuşatma sırasında Ravza-i Mutahhara'da, yani Peygamberimizin mezarında devamlı olarak dua eden Fahreddin Paşa duygularını şöyle ifade ediyordu: "Kalk! Kalk ya Muhammed!.. Allah'ın Resulü kalk! Ve sana inanan, senin için burada çarpışanlara görün!... Allah'ın yardımını bize ulaştır!". 2 Nisan 1918 Cuma günü Harem-i Şerif'te hutbe okuyan Fahreddin Paşa, Türk Sancağını göğsüne sarmış, sağ kolunu Peygamber Efendimizin mezarına doğru uzatarak yüksek bir sesle "Ya Resulullah ben seni bırakamam'" diye haykırmıştı.
Sayfa 300Kitabı okudu
Nerdesin Şevketlim, Sultan Hamid Han?
Meşhur Olmak İçin Hakaret Et!!! Tarih boyunca Avrupa'da Türkler'e, İslamiyet'e ve Peygamberimiz'eﷺ saldırmak, meşhur bir yazar olmak için ilk adımdı. Fransız yazar Henri de Bornier (1825-1901), Fransız Bilimler Akademisi'ne üye olmak istiyordu. Daha önce yazdığı “Roland'ın Kızı" isimli oyunda İslam düşmanlığı yapmış ama fazla ses getirememişti. Bornier, 1888'de "Muhammed" isimli Peygamberimiz'e hakaret eden oyununu yazmayı bitirdi. Comedie Français'de sahnelenecek oyunun provaları yapılırken piyesin Peygamberimiz'e karşı hakaret içerdiği haberleri gazetelerde çıktı. Oyun Yasaklandı ____________ Sultan Abdülhamid, Avrupa basınından durumu öğrenince oyunun engellenmesi için diplomatlara emir verdi. Osmanlı Hariciye Nazırı, yani Dışişleri Bakanı Said Paşa, Paris Elçisi Esad Paşa'ya telgraf çekerek harekete geçmesini istedi. Osmanlı yönetimi, Fransa'nın İstanbul elçisini defalarca uyardı. Osmanlılar'ın Paris ve Fransızlar'ın İstanbul elçilerinin teşebbüsleriyle oyunun sahnelenmesi engellendi. Henri de Bornier, Fransa'da yasaklatılınca oyununu İngiltere, italya ve ABD'de sahneletmek için harekete geçti. Ancak Osmanlı yönetimi yaptığı diplomatik teşebbüslerle oyunun sahnelenmesini engelledi. Oyunun yasaklanması ise bütün dünya Müslümanları arasında sevinç gösterilerine sahne oldu.
Sayfa 125 - II. ABDÜLHAMİD AVRUPA'DAKİ SOYTARILIKLARI YASAKLATTIRMIŞTIKitabı okudu
Reklam
İnadına MOSKOF...
-"Ruslar pek kindardırlar. Hele Moskof tabirine çok kızarlar...
Sayfa 120 - Müslümanız Diye Bize DüşmanlarKitabı okudu
Araplar'ın güzel bir sözü var: 'Isbır feinne'd-dehre lâyesbir' (Sen sabret, çünkü zaman sabretmez) derler".
Sayfa 310Kitabı okudu
Paşayı Bağlayıp, Medine'yi Teslim Ettiler
Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'ni imzalamıştı. Mütareke şartlarına göre Medine'yi teslim etmesi istenen Fahreddin Paşa bunu kabul etmedi. Mondros'tan sonra 72 gün daha Medine'yi savundu. Fahreddin Paşa teslim olmayacaktı. Bunun üzerine İstanbul, paşayı komutanlıktan aldı. Yerine atanan Albay Ali Necib Bey ve yanındakiler, Peygamberimizin türbesinin yakınların da bir yerde bekleyip, teslim olmayan Fahreddin Paşa'nın, yanına gittiler. Hatırını sormaya geldiklerini zanneden Fahreddin Paşa'nın gözüne kül atıktan sonra üzerine atlayarak bağlayıp, 10 Ocak 1919'da İngilizler'e teslim ettiler.
Sayfa 301Kitabı okudu
II. Abdülhamid, fikirlerini ve meramını fevkalade bir ifade ve nezaketle anlatırdı. Hafızası pek nadir insanlarda bulunabilecek kadar kuvvetliydi. Dikkati çekecek tarzda çok üst düzeyde bir zekâya sahipti. Zekâsı ve muhakemesiyle görüştüğü kimseler üzerinde özel bir tesir bırakırdı.
Sayfa 115 - II. Abdülhamid'in ÖzellikleriKitabı okudu
Reklam
Fahreddin Paşa, çekirge yiyerek koruduğu Medine'de Mondros Ateşkesi'nden sonra bile düşmana boyun eğmemiş, askerleri paşayı bağlayarak İngilizler'e teslim etmişlerdi. Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa Türk tarihinin en önemli isimlerinden biridir. Medine müdafaamız da tarihimizin en şerefli sayfalarındandır.
Sayfa 299 - İSLAM'IN ŞEREFİNİ ÇEKİRGE YİYEREK KORUDUKitabı okudu
Batılı devletler önce Osmanlı'yı borç almaya teşvik etmişler, sonra da devlet iflas edince ülkenin mali denetimini ele geçirmişlerdi.
Osmanlı İmparatorluğu kuruluşundan itibaren "Kur'an ve Şeriat"a sımsıkı bağlı kaldığı için güçlü ve müreffeh olmuştu. Ancak 150 yıldan beri "Kur'an ve Şeriat" bir kenara bırakılmış, bu yüzden de hem devlet hem de millet evvelki güç ve ihtişamını kaybetmişti.
Sayfa 55 - TARİHİMİZDE BİR DÖNÜM NOKTASI: TANZİMATKitabı okudu
Yakın dönem Türk tarihinin en tartışmalı devlet adamlarının başında Enver Paşa gelir. Enver Paşa hâlâ kimine göre bir imparatorluğu yıkan hayalperest, kimine göre ise Turan ülküsünü gerçekleştirmeye adanmış bir ömürdür. Enver Bey, 1881'de İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Ahmet Efendi bir memurdu ve aslen Gagavuz Türkleri'ndendi. II. Abdülhamid, ülkeye modern eğitimi getiren padişahtı, ancak bu okullarda sultan aleyhtarı öğrenciler yetiştiler. Enver Bey de Harbiye öğrencisi iken, II. Abdülhamid aleyhtarı propagandalardan etkilendi. Harbiye'de başarılı bir öğrenci olan Enver Bey, dokuzuncu olarak kurmaylığa girmeye hak kazandı. Kurmay okulunu 1902'de bitirdikten sonra, Makedonya'da eşkıya takibine başladı. Enver Bey, iki sene içerisinde Bulgar ve Yunan çeteleriyle 54 defa çatışmaya girdi ve kazandığı başarılarla 1906'da binbaşı oldu.
Sayfa 199 - Enver PaşaKitabı okudu
Fetih
Hristiyanlar İstanbul’un Türklerin eline geçmesini, Romalıların Kudüs’ü yakıp yıkması, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi ve dünyanın sonu gibi insanlık tarihindeki büyük felaketlerden biri olarak algıladılar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.