Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sözgelimi şair Einar Skalaglamm, 9. yüzyılın sonlarına doğru, Norveç’teki Trondheim yakınlarındaki Lade kontu yüce Hakon şerefine, Velleka adlı bir şiir kaleme almıştır. Skalaglamm, şiirine, hamisinden kendisine kulak vermesini rica ettiği resmî bir istekle başlar: Ülkenin âlicenap koruyucusu Dilerim dinlemenizi sizden, kıyıda kırılan mayalı dalgalarını Fiyordun kemiğinin sakinlerinin. Duyun kontum, Kvasir’in kanını. Dinleyiciler bu şiiri ilk kez duyduklarında, eğretilemeleri anlayana kadar, herhalde bir süre kafalarını kaşımış olsalar gerektir. ‘Kvasir’in kanı’ ifadesinin anlamı, eğer bu sıvının içen kişiye şiirsel ilham veren özel bir tür bal şarabına dönüştürülmüş olduğunu biliyorsanız, gayet açıktır. Bu yüzden, söz konusu kenning şiirsel ilhamın belirli bir örneğini gösteren tek bir şiire göndermede bulunmak için kullanılabilir. ‘Fiyordun kemiğinin sakinlerinin kıyıda kırılan mayalı dalgaları’ ise daha ustaca dile getirilmiş bir eğretilemedir. Burada ‘fiyordun kemiği’, bir fiyordun kayalık yamacıdır. ‘Fiyordun kemiğinin sakinleri’ ise cücelerdir ya da en azından öyle olabilirler, zira ilkokul çağındaki çocuklar dahi bilirler ki cüceler yalçın kayalıklarda ya da kayaların içlerinde yaşarlar.