Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Elini paraya değdiren onun büyüsüne kapılır, onu seven tüm yaşamı boyunca gücünü ve mutluluğunu paraya hizmet etmek için harcar.
Daha doğar doğmaz para ödemeye başlarsın. Öldüğünde de öldüğün için ailen para ödemek zorunda kalır.
Reklam
Çünkü sürekli aynı şeyi yapmak kadar hiçbir şey zor gelmez insana.
Sevgili kardeşlerim, içim Tanrı sevgisiyle, size karşı sevgiyle dolu. Size tüm anlattıklarımı dile getirebilmem için verdi Tanrı bu küçük sesi bana. Kendi içimizde güçlü kalalım, Papalagi'nin o hızlı, kurnaz diline yenik düşmeyelim diye. Gelin bundan böyle, bize yanaşacak olursa elimizi uzatıp şöyle seslenelim ona: "Kes şu cırlak sesini. Senin sözlerin bizim için kayada patlayan dalgaların şakırtısı, palmiyelerin hışırtısından başka bir şey değil. Hele hele güneş hiç değil; kendi yüzün gülmedikçe, güçlenmedikçe, gözlerin parıldamadıkça, Tanrı'nın sureti içinden yansımadıkça." Dahası, kendi kendimize ant içip yüzüne haykıralım: "Zevklerin, sevinçlerin uzak dursun bizden, bütün zenginlikleri vahşice elinde ya da kafanda toplaman, kardeşinden daha üstün olma hırsın, anlamsız işlerin, türlü marifetlerin, ne idüğü belirsiz göz boyamaların, meraklı düşüncen, hiçbir şey bilmeyen bilgin bizden uzak dursun. Senin bile uykularını kaçıran, döşeğinde rahatını bozan bütün çılgınlıkların uzak dursun. Bizim bunların hiçbirine gereksinmemiz yok, yeter bize Tanrı'nın bol bol sunduğu soylu güzel mutluluklar. Işığının gözümüzü kamaştırıp bizi yanılgıya sürüklemek yerine yolumuzu aydınlatması için yardımcı olsun bize. Onun ışığında ilerlememiz, o ışığının bizi kavraması için yardım etsin. Bu ışık birbirimizi sevmemizdir, yürekten talofa [selam] diyebilmemizdir."
11.Basım 2014, PDF
Ey sevgili kardeşlerim korkunç haberi duydunuz. Tanrı'sız, sevgisiz, ışıksız olup bitenleri. Avrupa kendi kendini katlediyor. Papalagi zıvanadan çıktı. Herkes birbirini öldürüyor. Her yerde kan, korku ve çürümüşlük kol geziyor. Nihayet itiraf etti Papalagi, içinde Tanrı olmadığını. Elindeki ateş sönmek üzere. Yolu karanlıklarla kaplı...
11.Basım 2014, PDF
Sevgili kardeşlerim, Tanrıya tapmamızın yanı sıra saygı gösterip, sevgiyle yüreğimizde taşıdıklarımıza put denirse eğer, Papalagi'nin bizden daha çok putu vardır. Onun yüreğindeki en değerli şey Tanrı değildir. Bu yüzden Tanrı'nın değil, aitu'nun[şeytan/kötü ruh] istekleridir yaptıkları. Düşüncelerime dayanarak söylüyorum, Papalagi'nin bize getirdiği İncil, onun için takas edilecek bir maldan başka bir şey değildir. Meyvelerimizi, ülkemizin en büyük, en güzel parçasını elimizden almak için kullandığı bir mal. Papalagi'den her şeyi beklerim ben, çünkü onun yüreğinde alabildiğine pislik, alabildiğine günah olduğunu gördüm. O Papalagi ki bize vahşi der, yani bedeninde yürek değil de hayvan dişi taşıyan; işte Tanrı, bu Papalagi'den daha çok sever bizi. Tanrı onun gözlerine girer ve görsün diye gözlerini sonuna kadar açar. Papalagi'ye "Ne olmak istiyorsan onu ol" demiştir. "Sana verecek buyruğum yok artık benim." O da kendi yolunda yürüyüp ne olduğunu ortaya koymuştur. Ne utanç verici, ne korkunç! Çınlayan dili, gurur dolu sözleriyle silahlarımızı elimizden aldı. Tanrıyla konuştu. "Birbirinizi sevin" dedi. Peki ya sonra?
11.Basım 2014, PDF
Reklam
Sevgi -iyi olanı yapmak- kanımız gibi içimizde, başımız, ellerimiz gibi bizimle bir bütün olmalıdır. Papalagi ise, Hıristiyan, Tanrı, sevgi sözcüklerini yalnızca ağzında taşır. Diliyle bunlara vurdu mu, dünyanın gürültüsünü koparır. Ama yüreği, sevgisi Tanrı'nın önünde eğilmez, yalnızca şeylerin, yuvarlak metal ve ağır kâğıdın, zevk düşüncesinin ve makinenin önünde eğilir. İçi zamana karşı vahşi bir hırs ve mesleğinin çılgınlığıyla kaplıdır, ışıkla değil. Çok, ama çok uzaklardaki Tanrı'ya gitmektense, on kez sahte yaşamlar mekânına gitmek yeğdir onun için.
11.Basım 2014, PDF
Papalagi, çok ender anar Tanrı'yı. Ancak bir fırtına patlayacak ya da yaşam ateşi sönmeye yüz tutacak ki, kendisinden daha büyük güçler, daha yüksek şefler olduğu aklına gelsin. O günlerde rahatlarını kaçırır Tanrı, garip zevklerinden, eğlencelerinden mahrum bırakır. Tanrı'yı hoşnut edemeyeceklerini bilirler, Tanrı'nın ışığı gerçekten içlerinde olsa, utançlarından kendilerini kuma atmaları gerektiğini de bilirler; ama içlerinde nefretten, hırstan, düşmanlıktan başka bir şey yoktur ki. Yüreği koca, sivri bir kancaya dönüşmüş Papalagi'nin; karanlığı def etmek, her yeri işitip ısıtacak bir ışık olacak yerde, yalnızca kavga etmeye yarayan bir kanca.
11.Basım 2014, PDF
Tanrı'yı gücendirmeden şunu rahatça söyleyebilirim: Bizler, adaların çocukları, yıldızlara, ateşe taparken, Papalagi'nin şimdiki halinden daha kötü değildik. Çünkü, kötü olmamızın, karanlıkta olmamızın sebebi ışığı tanımıyor olmamızdı. Oysa Papalagi, ışığı tanımasına rağmen, karanlıkta ve kötülük içinde yaşıyor. Ama en beteri kendisine Tanrı'nın çocuğu, Hıristiyan demesi; bir de, ateşi elinde tuttuğu için, bizi kendisinin ateş olduğuna inandırmaya çalışması.
11.Basım 2014, PDF
Bütün beyazlar kendilerine Tanrı'nın çocukları derler, bununla da kalmayıp, yeryüzü şeflerinin hasırlar üstüne yazdığı inanışlarını ona onaylatırlar. Ama Tanrı onlara yine de uzaktır. Hepsi Tanrı'dan haberdar olsalar da, o büyük öğretiyi su gibi bilseler de uzaktır. Hatta, Tanrıya saygı göstermek için yapılan o güzelim koca kulübelerdeki tek işi Tanrı'dan söz etmek olanların bile içinde değildir Tanrı. Konuştuklarını yel alır boşluğa savurur. Tanrı konuşmacıları sözlerinin içini Tanrıyla doldurmazlar. Kayalara çarpan dalgalar gibidir konuşmaları. Sabah akşam uğuldasalar da kimse duymaz onları.
11.Basım 2014, PDF
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.