Dile uzak, doğaya uzak, insana uzak, kültüre uzak, yaşadığı zamana uzak insanın kendi özüne yakın olmasını beklemek, çekirdeği toprakla buluşturmadan topraktan bize bir erik ağacı vermesini beklemek gibidir.
Sayfa 17
Üzüm alsam, çöpü çıkar! Erik alsam, çekirdeği çıkar! Et alsam, hani ocak? Ot alsam, hani bıçak? İyisi mi, kaygısız başım, ağrısız dişim; leblebi alırım da kütür kütür yerim; kalanını da götürür anama veririm.
"Mutlu adam öylesine yoksulmuş ki, gömleği bile yokmuş."
Sayfa 68Kitabı okudu
Kral ile Köylü
"Bir sen bir de ben şapkalıyız. İçimizden birinin Kral olması gerek!"
Sayfa 65Kitabı okudu
"Ağladığını kimsenin görmesini istemiyordu."
Sayfa 52Kitabı okudu
"Herkesin kendisiyle ilgilendiğini anlayınca da iyice maskaralaştı."
Sayfa 49Kitabı okudu
"Ilık topraklar onu bekliyordu şimdi. Arkadaşlarının geçtiği o sesiz suların üzerinden o da ilerledi."
Sayfa 29Kitabı okudu
"Buradaki insanlara da güvenilmiyor, bir söyledikleri bir söylediklerini tutmuyor."
Sayfa 26Kitabı okudu
"Bana, arkadaşları tehlikedeyken kaçıp giden kişilerden sakınmamı söyledi!"
Sayfa 23Kitabı okudu
"Seriyoza! Kafesin kapısını kapa, yoksa kuşun uçar, bir yerini incitir!"
Sayfa 18Kitabı okudu
"Geri dönme sakın!" diye bağırdı.."
Sayfa 13Kitabı okudu
Aşk
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın