Öncelikle kitabın akılla değil de kalple okunması gerektiğini düşünüyorum.Çünkü yazılanları anlamaya akıl yetmiyor.
Hikaye 1983 yılında geçiyor; 35 yıl önce.Hala Firdevs gibi kadınların olduğu bir toplumda yaşadığımız göz önünde bulundurulursa durum vahim.
Kadın olmak!Böyle bir tabir var değil mi?Oysa ki o da nefes alan bir varlık.Ama
Çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için.
Birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez.
Erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der.
Erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar. Ertelenir o konuşmalar, maç bitimine, yemek
Bitti...
İçimde hissettiğim duyguyu tarif edemiyorum.
Aklımın koridorlarındaki kelimeler resmen birbiriyle çarpışıyor ve bir araya gelip cümle oluşturamıyor.
Kürşat Başar'ın okuduğum ilk kitabı. Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine okudum. Aslında tam anlamıyla tavsiye de değil. O birkaç kere okumuş. Benim de ilgimi çekti. Çünkü ben bir kitabı
Üç gerçek biliyorum,
Ama demem;
Yohh yohh demem..!
Ateş, sen beri gel!
Er kişi niyetine
Nasıl da kıldınız namazımı?
Oysa ben hala diriydim,
Bilemediniz nazımı niyazımı...
Her insanın hayatının dönüm noktası olan bir kitap olmuştur. Benimki hiç tereddütsüz Çalıkuşu'dur. Bu kitaptan sonra kitap okuma serüvenim başladı. Feride adeta kitaptan kopup canlı kanlı bir insana dönüştü ve en yakınımda yer aldı. Onu özlediğim zaman kitabı tekrar okurum. Reşat Nuri ne kadar özel bir yazar olduğunu bu eseriyle ortaya koymuş. Erkek gözüyle bir kadının iç dünyasını o kadar naif bir kalemle ele almış ki insan hayran oluyor. Aklı bir karış havada olan Feride hayatın sillesini hem sevdiğinden, hem de öğretmenlik için gittiği her yerde kadını meta olarak gören gözlerden defalarca yedi. Milli Mücadele dönemi, dini yanlış bilme ve uygulama, kadınlara verilen itibar, üst makamların bugün git yarın gel muameleleri, öğretmenlik ve aşk hepsini bu güzide esere sığdırmış Reşat Nuri. Saatlerce konuşabilirim bu eser hakkında. Iyi ki bu dünyadan bir Reşat Nuri geçti ıyi ki Feride gibi edebiyatın en zirve karakterlerinden birini bize emanet etti. Seni çok seviyorum Feride seni çok seviyorum Gülbeşeker