Yûnus’larla Âkif’lerin önderliğini arayanlar yakınlarında soyguncu hacı tüccarının kuklası şeyhleri bulurken, Akşemseddinler ve Zembilli Ali Cemâlilerin hayâli ile mest olmak isteyenler başlarında kendilerine profesör payesini kazandırmış pespayelerin menfaat batağında süründüğünü görürken, her taraftan barem, maaş, tahsisat, tazminat gibi çeşitli medeni vasıtaların büyük şehir haydutluğuna çıkan leş gibi gövdeler çevrelerini gölgelerken, kadın, erkek, oğul, kız, lüks eşya ve otomobil kaçakçılığı için Amerika ve Almanya seyahatlarını zihinlerinde süsleyenler bir millet adı altında gece gündüz mazi ve mefahir çiğnerlerken, mihraptaki din ulusu din adına altı yaşındaki yavrulardan yetmişine kadar insanları mezar taşına döndüren bir duygusuzluk, bir ruhsuzlar ve bir neşvesizlik aşısını merhametsizce yapmaktan usanmaz ve gönlünde gören bir göz olsun bir türlü açılmazken gençler ilâhi neşveyi nerede bulsunlar ve hayatın kıymetini nasıl anlasınlar?