477 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Kırmızı Pabuçlar
... Hatırladığım kadarıyla, Toronto'nun Ontario Gölü kenarındaki sanat merkezi Harbourfront'ta geçen bir perşembe gecesiydi. Harbourfront'un edebiyat faaliyetlerinden sorumlu sanat yönetmeni Greg Gatenby, Paris'teki iki dilli bir Kanada kitapçısı olan Abbey Kitabevi'ni destekleyen bir okuma günü düzenlemişti. Toronto'nun ünlü yazarlarından çoğu,
Margaret Atwood
Margaret AtwoodRosemary Sullivan · Everest Yayınları · 201324 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 29 hours
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
It was a strange book, I didn't know how to describe it. Normally, I get attached to characters in books, but even though there was no character that I could connect with in this book, I loved the book. When I had to put it down, my mind was always on the book. It is very different from the texts we are used to. The author wrote it from beginning to end to criticize. Capitalist order, patriarchal societies, The prices women pay while trying to gain a place in the world of men... It's irony from start to finish, its language is very sharp, its tone is very harsh, but everything it says is true. It is not a warm narrative, but it is a powerful narrative that grips you in a strange way. He did not weigh any of his words, it is very simple and clear. I agree with every line. The author conveyed his thoughts through Brigitte and Paulina, two women, two stories... (Don't forget to make the characters count, too. It is a very powerful text that turns the reader upside down on many issues such as love, marriage, sexuality, and the place of women in society. I admired the author's mind, ideas, and expression. By the way, he won the Nobel Prize in 2004. But it is not such a cute text. It hits people like a slap in the face, and the hardest.
Aşık Kadınlar
Aşık KadınlarElfriede Jelinek · İthaki Yayınları · 2021551 okunma
Reklam
104 syf.
·
Not rated
·
Read in 21 hours
Selam️ Marie-Thérèse Cuny “Namus Adına Mukhtar Mai” Alıntı; Kadınlar erkeklerin namusuysa, neden erkekler bu onura tecavüz etmek veya onu öldürmek ister?” Sayfa 98 Pakistan’ın ücra bir köyünde yaşayan Mukhtaran Bibi, Haziran 2002’de 12 yaşındaki erkek kardeşine yöneltilen suçlamalar sonucu, köyündeki aşiret konseyinin karşısına onun adına özür
Namus Adına
Namus AdınaMukhtar Mai · Epsilon Yayınevi · 2021120 okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Neden Olmasın?
Ütopya Thomas More tarafından 1516’da yazıldı. More’nin yazdığı bu kitapta da bahsedilen ülke gerçekte yok. More hayalindeki ideal ülkeyi bu eserinde var etti. Yaşadığı dönemdeki İngiltere ve benzer ülkelerin yönetim biçimlerini de eleştirel bir gönderme yaptı, aynı zamanda. Adada yaşayan Ütopya halkının Yönetim biçimleri ve sosyal
Ütopya
ÜtopyaThomas More · Kabalcı Yayınevi · 201120.6k okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Eser tek kelimeyle Muazzam 10/10 Daha önce nasıl olurda bu Vatandaşı okumamışım? nasıl olurda hiç karşıma çıkamamış? diye düşünüyorum. Oysa yazar gerçek bir sosyolog. Kitap; -Kölelik -Cinsellik -Metalaşan insanlık modern dünyada kadın olmak -Katledilen masumiyet modern dünyada çocuk olmak -Şiddet, Modern inançlar -Farklı olana Tahammülsüzlük,
Modern Çöküş
Modern ÇöküşCelaleddin Vatandaş · Açılım Kitap · 2015388 okunma
320 syf.
3/10 puan verdi
Yok Böyle Bir Sıkılma!
Kitabın arka kapak yazısını okuduktan sonra gelecek vaat eden bir hikâye sanarak almıştım. Ama bitirmek için kendimi sertçe azarlamam gerekti. Asla ama asla tavsiye etmeyeceğim kitaplar listesinde yerini aldı. Öncelikle kitap inanılmaz durgun. Yani neden yazılmış, olaylar neden o şekilde kurgulanmış hiçbir fikrim yok. Basit bir şekilde konuyu ele alacak olursam 1790 yıllarında bir eczacı kadın, sevdiği erkek tarafından sağlam bir kazık yiyor ve bunun neticesinde erkekler tarafından kandırılan/ezilen kadınların onları öldürmesine yardım ediyor. Böyle bir konu... Allah'ım... Kulağa geldiği haliyle gerçekten güzel, gizemli ve aksiyonu bol bir hikâye çıkacakmış gibi geliyor değil mi? Ama üzgünüm, ölü bir esere bakıyorsunuz. Hiçbir şey olduğu yok. Düz olaylar silsilesi. Birileri geliyor, derdini anlatıyor ve bizim hanımefendi bunlara bir zehir veriyor. Bu kadar. Daha sonra günümüz dünyasında yaşayan ve aldatılmış bir başka kadın karakterimiz var. O da bir şekilde acısını unutmak için geldiği Londra'da bu eczacı ablanın şişelerinden birini buluyor. Onu araştırıyor. Bu ikisi arasında ne bağlantı var, neden yazar bunları yazma gereği duymuş inanın hiçbir şey söyleyemiyorum. Kitap bitmek bilmedi. Olaylar akmadı. Kitap uzadıkça ben kafamı duvarlara vurmak istedim... Yani anlayacağınız kendinizi bu kitaptan sakının. Ben hiç beğenmedim.
Kayıp Eczacı
Kayıp EczacıSarah Penner · Yabancı Yayınları · 2023132 okunma
Reklam
71 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.