Nasihatname / Alev Alatlı - Ey Oğul!
Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl.
Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
Karanlığın zirvesinde güneşi bekliyorum .
Doğal seleksiyona göre hayatta kalabilmek için konjonktüre ayak uydurman gerekir. Ya hep birlikte ya da hiç . Erken öten horozun boğazını cıkkkk diye keserler. Ya da kümese kapatırlar. Yani insanlığın gelişim süreci biraz yavaşlamış oluyor bu nedenle. Ama kötü olan şu. Susturulanın üzerine bastırilan her neyse yan etkisi oluyor ne yazikki etkiye tepki meselesi.
Bir bebeğin bilmediği duygu
Bir bebeğin bilmediği ve henüz öğrenmediği duyguydu Korku. Öğrenmediği bir duygunun hissiyatını bilemez ki bebek. Bizler öğretiyoruz korkuyu babadan korkuyu, polisten korkuyu, devletten korkuyu, dayaktan korkuyu, yılandan korkuyu vesaire vesaire. Saygıyı öğretelim derken çocuklarımıza korkuyu öğretiyoruz aslında. Çocuklara korkusuzluk değil korku öğretilir çünkü korkusuzluk saygısızlığa daha yakındır sanki.
-ağaç yaşken eğilir
-kızını dövmeyen dizini döver
-sokma öyle şeylere burnunu
-erken öten horozun başını keserler
Size büyütülürken terbiye edildiğimiz bu cümlelerden en az 70 tane yazarım. Öğüt diye öğütüldük, sen sus diye susturulduk, korkma diye korkutulduk, sen bilmezsin diye cahilleştirildik, sen anlamazsın diye aptallaştırıldik yıllarca.
Uğur Arslan
- " (...) Ey Oğul!
Kimse Katolik Kilisesi kadar bağnaz olmasın.
Unutma ki, onlar bile İncil'in "dünya evrenin merkezinde sabittir, gökcisimleri onun etrafında dönerler" şeklindeki ahkâmını tevil etmek zorunda kaldılar.
Dini inançlar söz konusu olduğunda, hatayı tevil etmek, yanlışı kılıfına uydurmak yüzyıllar alır.
Erken öten horozun başının kesildiğini de unutmayasın!.."
Fesüphanallah!, Alev Alatlı