Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl.
Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
"Tavuklar, horozlar, bizden erken uyanıyor. Kurt kuş, bizden erken uyanıyor. Biz niye geriye kalıyoruz? Hatta bazı horozlar, bizi daha tez uyandırmak için, daha erken ötüyorlar. Ama niçin erken öten horozun boynunu vuruyoruz?"
…Gün ağarınca, sinirli ve sersem insanların yaşadığı bir köye geldi. Hepsi de uyku sersemi olan birtakım adamlar güçbela zaptettikleri bir horozu kesmek üzere bir kütüğe görürmeye çalışıyorlardı. Adamların sersemliği ise, yumurtadan çıktığından bu yana horozun çok erken ve berbat bir şekilde ötüp köyde uyku selamet bırakmamasından kaynaklanıyordu.
Evet kitabın ana konusu bir akıl hastanesinde geçen olaylar kitabımızın jack nicholsonun oynadığı bir filmide var
Peki kitap bana neyi düşündürdü öncelikle insanlar niçin cezaevlerine sığınır yada bir akıl hastanesine niçin kapatırlar kendilerini dışarıda kendileri ile alay edilirler küçük görülürler ve bazı insanlar belkide hiç istemeden adam