tarih boyunca oturmuş düzenlerin,yaklaşan bir değişimin habercisi olan kişileri ya da grupları er ya da geç yok ettiğini biliyoruz.aynen erken öten horozun hikayesinde olduğu gibi,güneş bir günlüğüne gerçekten zamanından önce doğmuş olsa bile.
Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl. Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
Reklam
ULTRAPOSTMODERN...
- " (...) Ne ki, biz eski Türkiyelilerin dili de yoktu! "Nihaî doğrudur" diye bir iddiamız kalmamıştı ki, "kısmî doğruya" razı olup olmamak gündemimize gelebilsin. İdeolojimiz yoktu ki, doğruluğunu yanlışlığını göreceliliğini tartabilelim. Siz Batılılar, Postmodernseniz, biz ultrapostmoderndik! Postmodernizm, bizim için bir anakrononizmdi! Evvel zaman içinde! Mesnevi köhnememişken! Dar-ül Aceze'nin kapısında ay yıldız, altı köşeli yıldız, haç, iç içe parlarken. Erken öten horozun başını keserler derler. Mağduriyet bizim alınyazımızdı..."
Sayfa 591 - 592 Everest YayıncılıkKitabı okudu
İhtiyar dünyamızın âdeti budur Erken öten horozun boynu vurulur
İhtiyar dünyamızın adeti budur Erken öten horozun boynu vurulur
Bütün bu kıpır kıpır insanlar Elleri kolları ve kulaklarıyla Ve erken öten bir horozun sesiyle Kaçmışlar öbür dünyaya şimdiden Seslerini bırakmışlar geriye Bu ölümlü dünyaya yadigâr...
Reklam
32 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.