... erken yatıp erken kalktığınızı çok iyi biliyorum. Güzel bir huy. Gece geç saatlere kadar oturup boşa zaman harcamak iyi sonuçlar doğurmaz. Hava karardıktan sonra olabildiğince erken yatağa girip sabah güneş ışıklarıyla birlikte uyanmak en iyisi olur.
İki dakikada okuyabileceğimiz bu yazıda ibadetlerin son derece ilginç -ve belki de daha önce üzerinde düşünmediğiniz- mucizevi bir özelliğinden bahsedeceğim.
İbadetlerin her birinin bildiğimiz ve bilemediğimiz pek çok hikmetleri vardır. Bu yazıda ibadetlerin "bağımlılık önleyici" yönü üzerinde duracağım.
İnsan, neye bağımlılık
Sağlık uyarısı!! Uzun bir yazı, ben uyarımı yapayım da sonra “gözüm senin yüzünden bozuldu” deyip tedavi masraflarını ödetmeye kalkarsanız karışmam! Hiç okumamak seçeneğine de sahipsiniz, sağlık söz konusu, doktor tavsiyesi ile okumayacak olanlara hak veririm. Herkes kendince ölçsün: Kitabı yeniden yazmaya niyetlenip yarı yolda vazgeçmişim gibimsi
Bu saatler, uyumak için geç, uyanmak için erken saatlerdir; ama bu saatler sen'dir. Ne mi demek istiyorum, günün başka hiçbir saatinde seni senle bırakmazlar. Ses, gürültü, kokular, ışıklar seninledir. İç sesini, çığlıklar atsa dahi duyman imkansızlaşır. O sebeple bu saatler altındır. Hayatımın bütün önemli kararlarını bu saatlerde aldım. Benimle kalan bana sordum hiçbir baskı ve etki altında kalmadan. Şimdi soruyorum? Cevabı vermeye hazır mısın cesaretin var mı?
—Uyumak şimdi,
uyanmak yüz yıl sonra, sevgilim…
—Hayır,
kendi asrım beni korkutmuyor
ben kaçak değilim.
Asrım sefil,
asrım yüz kızartıcı,
asrım cesur,
büyük
ve kahraman
Dünyaya erken gelmişim diye kahretmedim hiçbir zaman.