352 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Kitabın adı Çölde İsyan değil de Çölde ihanet olmalıydı.
Arkeologluktan casusluğa, daha sonra Irak diplomatlığına kadar uzanan bir yolculuk. 1. Dünya savaşı sırasında bazı ülkelerin sınırlarını belirleyen, Gertrude Bell'den sonra şüphesiz en önemli kişilerden biriydi. Neredeyse hepimiz onu tanıyoruz, ama hiçbirimiz sevmiyoruz. Nefretimizi nasıl kazanmış gelin beraber okuyalım. Yaşanan şeyler,
Çölde İsyan
Çölde İsyanT. E. Lawrence · Kronik Kitap · 202377 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Mutluluk anlamına gelen Glück bir ilk roman. Romanın vermek istediği mesaj çok net:Mutluluk için para,pul şart mi? Bunlar karşılandıktan sonra mutluluk devamlı hale gelir mi? Mutluluk için önyargılardan uzak,ötekileştirmeden, insanları din ,dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan sevebilsek yeterli gelmez mi? Roman bu sorulara cevap arayan bir kurgudan oluşuyor. 10 yıl önce daha on yedi yaşındayken hapse düşen Nur salıverildikten sonra kimsesiz,yersiz yurtsuz ortada kalıverir.Bir tesadüf sonucu kapısından girdiği "Glück" hayatını değiştirir. Romanda tüm bunların yanı sıra sosyal birtakım problemlere de değinilmeden geçilmemiş. Nedense ve neredeyse bütün okulların imam hatip okullarına çevrilmesi, aile icinde pek konuşulmayan geçmiş dönem (Ermeni sorunu)meselesi, kadına şiddet, 6284 sayılı yasanın kaldırılması, farklı cinsel yönelimler ve bunlara bakış açısı....gibi. Acaba tüm bu sorunlara daha objektif bakabilseydik ,bize daha objektif bakabilselerdi daha mutlu olmaz mıydık??? Şimdi gelelim bazı eksiklere... Kitabın son okuması iyi yapılmamış ya da hiç yapılmamış. Çok fazla anlatım bozuklugu vardı. Özellikle sözcüğün cümle içinde yanlış yerde kullanılmasından ya da yanlış sözcük kullanılmasından kaynaklı... Yazım yanlışları vardı bazı yerlerde. Basım hatası da olabilir. Eğer bu eksiklikler de düzeltilirse konu olarak güzel bir kitap. Ilk elin günahı olmaz diyelim:)))) Kitabın kapağını da çok beğendim bi arada. Okuyun....
Glück
GlückMelek Çıkar · Cenevre Fikir Sanat · 20241 okunma
Reklam
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
—Masal Hakikattir, Masal Aşktır, Yaşamaktır—
“Her masalın kalbinde bir hakikat gizlidir, Sözlü geleneğin en güzel meyveleri olan masallar insanlık tarihinin en bilge hakikat taşıyıcılarıdır.” (Sayfa 46) Masal terapisi ve masal daha doğrusu hikaye anlatıcılığına (storytelling) merak saldığım bir dönemde
Nazlı Çevik Azazi
Nazlı Çevik Azazi
‘in “6 yaş öncesinde masal kullanımı” adlı bir seminerine katılmış ve masallara aşık, disiplinler arası alanlarda entellektüel birikim açısında kendini donatan; kibar, tatlı bir insan olan Azazi’ye hayran olmuştum. İndirimde bu kitabını görünce büyük bir merakla alıp okumaya başladım bu güzel kitabı. Ben kitabı çok beğendim. Masalların neden önemli olduğunu, hayatımızı nasıl şekillendirdiğini, ruhumuzda ve psikolojimizdeki etkisini anlamak için nasıl işlevlere sahip olduğunu anlamak için çok kıymetli ve açıklayıcı bir eser. Olabildiğince anlaşılır ve geniş bir yelpazeden anlatmaya çalışıyor. Kitabın benim için en sevdiğim kısmı ise birçok kültürden (Ermeni, İspanyol, Hint, Afrika, Malta, Tibet…masalları gibi) masallar okumama vesile olması, ki keşke Azazi
Judith Malika Liberman
Judith Malika Liberman
gibi masalları derlese ama yine bildiği gibi yazsa, ve bu masalların anlatmak istediklerine dair yazarın analizler yapması oldu. Ben kitabı oldukça beğendim, masallara, masal terapiye, hikaye anlatıcılığına, ya da masalların kadim dilinden hayatta bakmak isteyenlere öneririm. Kitapla kalın sağlıcakla kalın…
Masal
MasalNazlı Çevik Azazi · 0190 okunma
84 syf.
·
Puan vermedi
Servet-i Fünun dönemi bağımsız yazarlarından ve ilk naturalistlerinden Hüseyın Rahmi Gürpınar mizahi bir dille bayağı bayağı siyasi ortamı ve özellikle Enver Paşa'yı eleştirmiş bu minicik romanında. Sarıkamış 'ta ölüme yolladığı gencecik canlar için ağıt yakmış romanın sonunda. Bu sefer biraz tersten başladım romanı yorumlamaya. Zira o dönemde olaylara bu kadar eleştirel yaklaşmak için yürek lazımdı. Bu da Gürpınar'ın kendisinde ziyadesiyle mevcutmuş. Roman iki Ermeni iplikcinin orta oyununu aratmayan replikleriyle başlıyor. Bu kısımlar çok komik ve eğlenceli. Hem şiir hem de şarkı dünyasına eğlenceli göndermeleri var. Aslında burada Hüseyin Rahmi'nin iç sesini duyarız. Daha sonra Ebulfazl Enveri ile birlikte romandaki asıl konu başlar. Enveri sihir, büyü ile uğraşan bir zattır. Okuduğu bir büyü kitabında Binbirdirek'te iki melekle karşılaşacağı ve onların sayesinde emellerine ulaşacağı yazar. Binbirdirek'te sırf daha serin diye iplik egiren Agop Ve Kirkor 'u iki melek zanneder ve onlara iş teklif eder.Paraya ihtiyacı olan iki Ermeni'de teklifi kabul eder ancak asıl sorun bu değil;Enveri'nin kızını isteyen damat adayıdır. Yazar romanda batıl itikadlarin pençesine düşmüş, bilimden uzaklaşmış kişileri toplumcu gerçekçi bir bakış acısıyla eleştirir. Eserleri defalarca filme çekilen, örgü örmeyi çok seven,bol kadınlı bir evde büyüyen, sokağın -mahallenin dilini çok iyi bilen yazarımızı okuyun. Bir demlik zaten...
Efsuncu Baba
Efsuncu BabaHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187,5bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Kurt puslu havayı sever!
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, önemli siyasi figürler arasında yer alan birçok isim vardı. Bu isimlerden bazıları: 1. Enver Paşa: Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde etkili olan bir askeri liderdir. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunun başında yer almış ve Osmanlı'nın savaşa girmesinde etkili
Kurt Kanunu
Kurt KanunuKemal Tahir · Tekin Yayınları · 20044,496 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
İstanbul Kiliselerinde Bir Gezinti
Kitabın adı "İstanbul Mahallelerinde Bir Gezinti" yerine, "İstanbul Kiliselerinde Bir Gezinti" ya da "İstanbul'un Ermeni Okullarında Bir Gezinti" olsaydı daha isabetli olurdu. 1800'lü yılların ikinci yarısında, İstanbul'un bazı mahallelerindeki gözlemlerini aktaran Ermeni yazar Hagop Baronyan, daha çok kilise ve okullar konusunun üzerinde eleştiri ağırlıklı durmuş. Kitaba başlarken gerçekten İstanbul mahallelerinde bir gezintiye çıkacağımı ummuştum. Otuz dört mahalle hakkında bilgi veren yazar, örneğin, Ortaköy'ün havası şöyle, Beyoğlu'nun insanları böyle, Balat'ın kadınları sade gibi; sanki çok uzak ve farklı diyarlardan bahsediyormuş gibi gözlemlemiş. Şu an kitabın üçte ikisini bitirdim ve bu incelemeyi yazdım. Kitap 136 sayfa, bitmesini iple çekiyorum. Bir güzel tarafı, yazarın mizahi ve akıcı dili. Okumak isteyen arkadaşlara tavsiyem, size pek bir şey katacağını düşünmüyorum. Vaktiniz çoksa çerezlik, öylesine okuyabilirsiniz.
İstanbul Mahallelerinde Bir Gezinti
İstanbul Mahallelerinde Bir GezintiHagop Baronyan · Can Yayınları · 2014138 okunma
Reklam
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.