Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Zülfü Livaneli kalemini ilk kez okudum. Bana kimin önerdiğini hatırlamıyorum :)) ama iyi ki de bu öneriye uymuşum.. Serenad ;müziğin, edebiyatın, sanatın, bilimin, tarihin harmanlandığı bir yaşanmış gerçeklik hikayesi. Anlatımının sağlam, kurgunun güzelliği ve kelimelerin hafif naiflği kitabı akıcı bir şekilde okumanıza vesile oluyor.
Kitabın
“Ya birlikte kardeş gibi yaşamayı öğreneceğiz ya da aptallar gibi hep beraber yok olacağız.”
Karakterimiz : KA
Olmazsa olmaz olgumuz : KAR
Mekan : KARS
Kelimelerin sihrine inanırım. Acaba diyorum Orhan Pamuk buna başvurmuş olabilir mi? Mümkündür :) George Perec'in 'Kayboluş' isimli kitabında 'e' harfini kullanmadan bir roman yazmış olması
" Her baba, aslında bir imadir oğluna.
Mevsimler, yıllar ve hayat,
Ah, böyle böyle geldim huzura,
Çiğnedim babamın sancı sırtını,
Gittim raylarda unutulan hikayelerin kahrına.
Ben o dişi taşların oyuklarında duaydım artık..
Alışır, alışır diye düşünürken,
Merak oldum ona.
...
Anneler erken,
Ölümlerine yakın sevilir,
Arkadaşlar sabredin bayılacağınız bir kitap, kaynak okuyacaksınız.
(Baştaki diyaloglarda biraz sıkılabilirsiniz..).
Kitabın konusu:
"Attığı her adımı hurafelere ve batıl inançlara göre belirleyen bir karakterin etrafında şekillenen kısa bir roman.
Ebulfazl Enveri isimli bu karakterin hayatında büyünün, tılsımın, simyanın büyük bir yeri
Orhan Pamuk, deyince herkesin aklına tabi ilk Nobel alan ilk ve tek Türk yazarı geliyor. Öncelikle Nobel kısmına girmek onu tanımak için bence gerekli. Bir yazarın Nobel Ödülü alabilmesi için ülkesi eğer ki Dünyadaki Güçlü ve Söz Sahibi o meşhur ülkelerden değilse, kendi ülkesi ile ilgili sorunlu olması gerekir. Nobel çünkü kaos sever, entrika sever,
Sene 2009. T.Ü Kimya bölümünden mezun olacak 65 kişiden biriyim. Dışarıda türbanlı, üniversitede başı açık bir insan olarak dört yılımı geçirdiğim fakültenin Organik Kimya dersinde sıradan bir gün. M.isimli hocamız hışımla içeriye girdi ve kürsüsüne çıktı. Onun için derse başlamadan bir tur geyik yapmak ders adına motivasyon aracıydı. O gün hiç
İtrail-Filistin mes'elesine ilişkin bazı paylaşımlar yapmıştım; okur vatandaşlarımızın faide görmesi açısından. Fakat maatteessüf ağır baskı, hakaret ve bilhassa küfürlere maruz kaldığım için kaldırdım.
Neymiş efendim: Ben Arap mıyım da Filistin'i savunuyor muşum? Benim babam bir Mehmetçikmiş, ben ise bir öğrenciymişim, oturaymışım
Kemal Tahir in okuduğum ilk kitabı. Sanırım diğer kitaplarını da okuyacağım. Özellikle en çok övülen kitap serisi olan
Esir Şehrin İnsanları serisini. Kemal Tahir, yalnızca yazar değil, aynı zamanda da iyi bir senaristtir. 13 tane de dizi ve filmi yayınlanmıştır. Marksist yazarlardandır. Babası 2.Abdulhamid in yaveri, annesi ise 2.Abdulhamid in kızının
Esselamü Aleyküm ve Rahmetullah
______________________________
Kılıçlar ve kalemler, tarih sever ve tarih okumalarına meraklı arkadaşların sıkılmadan zevkle okuyabileceği bir kitap...Yavuz Bülent Bakiler şair, yazar, gazetecilik,yöneticilik ve avukatlık yapmış kıymetli büyüklerimizdendir. Çoğu kişi Yavuz Bülent Bakiler'i "şaşırdım kaldım
SERANAD iyi ki okudum dediğim sınıf kitaplığımın baş ucundan tuttuğum, okurken pek çok satırın altını çizdiğim; sınıfındaki okuma etkinliği saatlerinde altını çizdiğim cümleri öğrencilerimle paylaştığım, öğrencilerimle duygu bütünlüğü yaşadığım özel bir romandır.
Zülfü Livaneli'nin dokunaklı bir aşk hikayesi anlatmasına rağmen aşk romanı
Bu incelemeyi en başta başı kapalı hanımefendilerin okumasını istirham edeceğim. Zira bugün başınız kapalı bir şekilde üniversite okuyorsanız, liseye gidebiliyorsanız ya da başınız kapalı bir şekilde devlet dairelerinde çalışabiliyorsanız ömrü başörtü mücadelesi ile geçmiş,
Ziya Gökalp, 17 Mayıs günü mahkeme önünde:
- Milletimize iftira etmeyiniz. Türkiye'de bir Ermeni kıyımı değil, bir Türk -Ermeni vuruşması vardır. Bizi arkadan vurdular, biz de vurduk.