Ermeni devrimcilerin Osmanlı Bankası baskınının ardından, popülizmin harekete geçirdiği Müslüman güruhlar sokaklarda taşkınlıklara girişerek Ermenileri öldürdü.
Marifet ırkta değil, imandadır.
İman etmiş, ehli sünnet itikadına sahip bir Arap, Ermeni, Yunan hatta İsrailli bile; sapkın Kemalist ve Tengrici Türklerden daha üstündür.
Midhat Paşa Rum ve Ermeni patriklerini ziyaret ederek onurlandıran ilk sadrazamdı; patrikler onu "Osmanlı İmparatorluğu'nu hayata döndüren kişi" olarak selamladılar.
Ermenilerin Zorunlu Tehcirine (Göç Ettirilmesine) Neden Olan Faktörler
Osmanlı Hükümeti 27 Mayıs 1915'te Ermeniler için zorunlu göç kararını çıkartır ve bu halk, cephe gerisinden uzaklaştırılarak Musul ve Suriye vilayetlerimize sevkedilir. Daha once 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, Hükümete başvurarak, bölgedeki Ermenilerin Ordunun arka güvenliğini tehdit ettiğini, çetelerin birliklerimizi arkadan vurduğunu ve benzeri tehlikeleri sıralayarak Ermenilerin zorunlu göçe tâbi tutulmalarını istemiştir. Dışarıdan gelen ve onlara katılan yerli Ermeniler, Rus Çarının vaadlerine aldanıp, çağrısına uyarak, Rus Ordusu içinde gönüllü birlikler oluşturmuş, çarpışmakta yahut bağımsız çeteler halinde Orduyu arkadan vurup, telgraf hatlarını ve ikmal yollarını kesmektedir. Bütün varlığını orduya vermiş olan köyler, kasabalar ve şehirlerdeki Müslüman halk, Ermeni çeteleri karşısında savunmasız kalmıştır ve çeteler pek acımasızdır.
Sayfa 345Kitabı okudu
Osmanlıda Ermeni İsyanları
20 Nisan'da Van Ermeni isyanı başlar; resmi daireleri, evleri basar, katliam yaparlar. Müslüman halk gönüllü birlikler kurarak Ermeniler'le dövüşe başlar. Ancak isyan bastırılamaz.
Sayfa 344Kitabı okudu
Ermeni propagandasına ek olarak Siyonist propagandanın da anti-Kemalist eğilimi kullanmaya başladığı görülüyor. Weizmann Curzon'a, Nablus'ta güçlü bir Türk etkisi hissedildiğini, Mustafa Kemal ile sıkı haberleşme bulunduğunu, binlerce bomba ve silah deposunun Siyonist istihbaratça ortaya çıkarıldığını bildirdi.
Sayfa 135 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
İlyas Sami muhtelif kaynaklarda "Hacı İlyas Sami", "Hoca İlyas Sami", "İlyas Sami Efendi" , "Xoce İlyase deyşta Muşe" (Muş Ovalı Hoca llyas") ve "Xoceye Cumhuriyete" ( Cumhuriyet Hocası) şeklinde geçer.Muş yerelinde, "Topalzade Molla", imparatorluk sahasında ise "llyas Sami
Sayfa 228 - Dengbej Reşo, "Lo Miro/ Xalit Beg' Cibrî" şarkısında İlyas Sami'den "Xoce llyas' Deşta Mûşe'", dengb'j Şakiro ise Şeyh Said ailesinin tutuklanmasına dair söylediği "Kek' Qiyasedîn" şarkısında &qKitabı okudu
1918'de Cenevre'de daha savaş bitmeden "Türklerin Zulmüne Uğramış Milletler Birliği" kuruldu. Daha çok Rum ve Ermeni ağırlıklıydı ama Musevi ve Suriyeli Araplar da katkıda bulundu. Savaştan sonra Paris ve Londra'da da işbirliği yaptılar.
Sayfa 129 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
EL MANAR'IN TÜRKLERE VE ŞERİFE BAKIŞI
Suriye kökenli Reşid Rıza'nın Lübnan'da kurup baskı üzerine Mısıra naklettiği El Manar dergisi, başlangıçta, Cemalettin Afgani'nin fikir arkadaşı ve Mısır Müftüsü Abduh'un da katkısı sayesinde yalnız Arapça konuşulanlar arasında değil bütün İslam dünyasında da bir otorite haline gelmiş, sözü dinlenir bir yayın olmuştu.
Sayfa 115 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
"Macide’de bir şeye dikkat ediyorum; bu bulunduğu sınıf içinde ekseriyeti teşkil eden kadınların sıfat-ı kâşifesini iyi ifade eder sanırım. Vatan fikri onda pek sarih değil, daha ziyade Müslümanlık, Hıristiyanlık namıyla dünyayı ikiye ayırıyor. Kendisine bunun üzerine çok şeyler söyledim. Vatan ile dinin birbiriyle münasebeti olmadığını bir Rum Osmanlı, bir Ermeni Osmanlı, bir Türk, bir Müslüman Osmanlı kadar vatanı sevebileceğini söyledim. Ve istikbalde çocuklarımıza bütün bu noktainazarı ilka etmemiz lazım geleceğini anlattım. Dinledi, dinledi, başını kanaatsizlikle salladı."
Sayfa 23 - Can Yayınları
Kuzey Kafkasya Birliği
Çeçen İsyanları tüm çabalara rağmen istenen başarıya ulaşamayınca Kafkasya'da Rus egemenliği uzun süre devam eder. Yıllar sonra Kuzey Kafkas Birlik İcra Komitesi de kendine verilen yetkiye dayanarak 11 Mayıs 1918'de Kuzey Kafkasya'nın bağımsızlığını ilan eder. Bu tarihi belgede şöyle deniliyor:
1- Kafkas Dağlılar Birliği,
Kuzey Kafkasya'nın etnik haritasındaki değişme Moğol Noyanları ve Timur'un saldırılarından ileri gelir: Moğol ve Türk kavimleri Kuzey Kafkasya'nın hem ovalarında hem de dağ eteklerinde yerleşmeye başlarlar. Aynı durum Kafkas ötesinde de geçerlidir. Xlll. ve XIV. asırlarda Kuzey Kafkasya kavimlerinden bazıları dağlara doğru sürülür,