Tahsin Bey 19 Nisan 1915'te Van'da çıkan "isyan"a dair şunları yazar:
Eğer biz kendi ellerimizle, zor kullanarak artık içinden çıkamayacağımız bu imkansız durumu yaratmasaydık Van'da isyan olmayacaktı ve doğu cephesindeki ordumuz bu duruma düşmeyecekti. Bu acı deneyimi ve bunun amansız sonuçlarını yaşadıktan sonra, korkarım ordumuzu savunmasız bir durumda bırakma hatasına düştük, kaş yapalım derken göz çıkardık.
Bir başka deyişle İTC'nin bu stratejisi Türk ordusunu daha büyük bir kargaşaya sürüklemekten başka bir işe yaramayan büyük bir hatadır. Öyle ki Tahsin Bey, Ermeniler "ürettikleri tahıl ve ellerindeki ulaşım araçlarıyla ordumuzun gıda ihtiyacını karşılıyorlar" diye ısrar eder. "Bu göz önüne alınması gereken bir noktadır" diye vurgular, "çünkü bugün bin dereden su getirerek ancak kısıtlı miktarda gıda tedarik edebiliyoruz; üstelik Ermeniler halkın ve ordunun temel ihtiyaçlarını üreten zanaatkarların yüzde 90'ını oluşturuyor. Bir iki bakkal ve kasap dışında Türkler arasında esnaflık yapan hiç kimse yok. Bu da çok önemli bir noktadır."