“Yirmi yaşında olduğumuz zamanlardaki mutluluğumuzu bizler de incelesek sonuç,bütün kâinatın karşısında titrediği şu kelimeyle sona ermez mi?’Hiç!’ “
Hayatın küçük bir dilimine bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar; aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl, insanı daima karara zorlar.çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır.Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.
Reklam
Sanma isteyenler murada ermez Kimsenin ettiği yanına kalmaz Zalimin zulmüne Hak kail olmaz Ya mazlumun ahı kalır mı yerde Aşık Ömer (17. yy)
Sayfa 46 - Akçağ Yayınları
Temel Bozuksa İstikbalden Ne Umarsın; Bugün Ne Varsa Geçmişin Yansıması
Atatürk'ün bu harikavi işine, dahiliğine, Türkler de, Avrupalılar da öyle hayran oldular ki, birden dudaklarını ısırıvermişlerdir. Demişler ki, henüz böyle ultra-harika yalınız Türk Hukuk Tarihinde değil, Avrupa'nınkinde de görülmemiştir. Ama müfsidler durmadılar. Dediler ki, "Adaleti, memleketin kanunlarını, milletin şerefini, namusunu, bir
Sayfa 1800 - 1. baskı - 1968
Evet. Erdem nedir ki?
Oysaki ben tanrı ile bozmuşum. Bana acı veren yalnız bu… Ya gerçekten yoksa tanrı? Ya bu düşünü insanların yarattığını söyleyen Rakitin haklıysa? Tanrı yoksa, yeryüzünün de evrenin de başı insan demektir. Tanrısız Erdem'li olabilir mi insan? Hep onu düşünüyorum. Böyle olunca kimi sever insan? Kime şükür edip övgülerini yollar?… Raketin gülüyor. İnsanları tanrısız de sevebilir diyor. Yo, bunlar o sümüklü böceğin uydurmaları, aklım ermez benim. Rakitin için yaşamak kolay. Bugün bana "sen" diyor. "İnsanların medeni haklarının geliştirilmesi, ya da hiç olmazsa et fiyatlarının artmaması için uğraş, insanlara sevgini felsefelerinde değil, bununla hem daha sade, daha candan gösterirsin." Ben de altta kalmadım, " Sen de Tanrı olmayınca eline fırsat düştü mü, et fiyatını fırlat, bir köpeğe bin ruble vurursun!" diye cevabını yapıştırdım. Kızdı. Gerçekten, Erdem'in ne olduğunu söyleyebilir misin Aleksey? Benim Erdem anlayışım başka, Çinli'ninki başka; senin anlayacağın kişiden kişiye değişen bir şey… Öyle değil mi? Yoksa değişmez mi dersin? Haince bir soru bu!
NEVZAT - Şimdi senin ölüm korkusu piyesindeki tipi normal bir adam kabûl edebilir miyiz? Babası kendisini bir incir dalma asmış. Marazîlik verasetle geliyor. HUSREV - Demek babası intihar etmiş her insan marazîdir? NEVZAT - Şüphe etme! HUSREV - Hâdiseleri ne kaba çerçeveler içinde hapsediyorsunuz. Dünya umduğunuz gibi dört köşe değil. NEVZAT - (Parmağını Husrev'in ağzına doğru uzatır) İşte bu mülâhazalar da anormal! HUSREV - Zaten ben senin nazarında bir deliyim. NEVZAT - Amma frenleri sağlam bir deli. Cemiyete faydalı marazîler de senin sınıfındandır. (Zeynep'e döner) Öyle değil mi hanımefendi? ZEYNEP - Benim bu işlere aklım ermez. HUSREV - (Zeynep'e) Madem ki aklınız ermiyor, merak etmeyin! Siz sıhhatli ve normal bir insansınız.
Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 841 ile 850 arasındakiler gösteriliyor.