Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
Çok kez niyetlenip nasip olmamak.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,6bin okunma
55 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Halil Cibran'ın, bence, üzerine düşünmeye değer en değerli eseri. Yaşam ile ilgili birçok konuda insana ilham verecek şiirler içeren bu eseri okurken derinlere dalacaksınız. Birçok kez okumak isteyecek ve adeta başucu kitabı olarak raflarınızda saklayacaksınız.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370,6bin okunma
Reklam
Kendi dev benliğinizde olan özlemde sizin iyiliğiniz yatar; ve bu özlem hepinizin içinde vardır. Fakat aranızdan bazılarında bu özlem, dağ eteklerinin gizlerini ve ormanın şarkılarını taşıyarak denize erişebilmeye çağıldayan bir sel gibidir. Kimilerinde de, köşelerde ve kıvrımlarda kendini yitiren ve denize erişmezden önce çokça oyalanan durgun bir ırmak gibidir. Ama içindeki özlemi çağıltılı olan, özlemi durgun olana, “sen niçin yavaş ve duraklısın?” demesin. Çünkü gerçekten iyi olan, çıplağın çıplaklığına bakıp, “Senin giysilerin nerede?” ya da yuvasıza bakarak, “Evin barkın ne oldu?” diye sormaz.
Sınırsız olan ve ölçülmesi mümkün olmayan zamanı, aklınızca, ölçmeyi tasarlarsınız. Aklınızca; tavırlarınızı, hatta ruhunuzun gidişini, yönünü, saatlere ve mevsimlere göre düzenlersiniz. Sizler zamanı, güya bir dere yaparak onun yamacına oturur, akışını seyredersiniz. Bununla beraber, içinizdeki sonsuzluk, hayatın sonsuzluğunun farkındadır. Ve dünün, bugünün bir anısı, yarının da bugünün bir düşü olduğunu bilir.
Ve pazar yerini terk etmeden önce yoluna boş ellerle giden hiç kimsenin kalmadığından emin olun.
Gören göze güzel, çirkin hepsi bir; Aşıklara cennet, cehennem, hepsi bir; Ermiş ha çul giymiş, ha atlas; Yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir.
Reklam
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bilgece hazırlanmış bir kitap. Hayata farklı bir penceren bakmak isteyenler okuyabilir
Ermiş, Sörfçü ve Patron
Ermiş, Sörfçü ve PatronRobin Sharma · Pegasus Yayınları · 20121,018 okunma
Her şey yavaş bir tempoda seyrediyor gibiydi ve stres altında zarafetle çalışmanın muhteşem örnekleri olan kurtarma görevlileri, sistemli bir şekilde işlerini yapmaya başladığında içime tuhaf bir huzur duygusu yayıldı. Kendimi bir tanık gibi hissediyordum, sanki tüm olan biteni yüksek bir yere oturmuş seyrediyor gibiydim.
GÜZEL BİR HİKAYE PAYLAŞAYIM SİZLERLE :) Bir gün sormuşlar ermişlerden birine. “Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?” “Bakın göstereyim” demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş “Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz” diye bir de şart koymuş. “Peki” demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.Bunun üzerine “Şimdi…” demiş ermiş. “Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.”Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. “Buyrun” deyince her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. “İşte” demiş ermiş. “Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır.Şüphesiz şunu da unutmayın.Hayat pazarında alan değil veren kazançlıdır her zaman.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.