Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sözcüklerin 'gerçek anlamlandırması' ile uyandırdıkları imgeler ara­sındaki ayrışmanın mümkün olabilmesi, bazı retorik araçları gerekti­rir. Le Bon 'a göre, bu araçlardan üç tane vardır: Onaylama, yineleme ve bulaşma. ''Saf ve basit olan onaylama, her tür muhakeme ve ka­nıttan arındırılmış olarak bir fikrin kalabalıkların zihnine sokulması en emin araçlarından biridir.
Sayfa 38
Reklam
Ernesto Laclau "toplum yoktur" demiştir. Bu elbette Thatcher'ın "toplum diye bir şey yoktur" derken haklı olduğu anlamına gelmez. Ancak karşıtlığı olmayan bir kendilik, yani daha önce gördüğü bir açmazı sürekli tekrarlayan büyük bir birey olarak "toplum" fikri aldatıcı bir düşüncedir; çünkü "toplumsal" zaten her zaman antagonistiktir.
Barbie etkisi diyorum ben Postmodernizme eskiden Kardashian götü etkisiydi
Postmodernizm. Kökeni estetik içindeki bir temaya da­ yanan postmodernizm, Ernesto Laclau'ya göre "mümkün ola­ bilen en geniş alanları" zapt ederek "kültürel, felsefi ve siya­sal deneyimlerimizin yeni ufku haline gelmiştir."
In each case, the different stages of what has become known as 'modernity' were conceived as moments of transition towards higher forms of consciousness and social organization, holding the promise of a limitless future.
Sayfa 3 - Verso, 1990.Kitabı okuyor
[We] far from perceiving in the 'crisis of reason' a nihilism which leads to the abandonment of any emancipotary projects, we see former as opening unprecedented opportunities for a radical critique of all forms of domination, as well as for the formulation of liberation projects hitherto restrained by the rationalist dictatoeship' of the Enlightenment.
Sayfa 4 - Verso, 1990.Kitabı okuyor
Reklam
Öyleyse eşdeğerlik zinciri zorunlu biçimde çifte bir rol oynamaktadır: Taleplerin tikelliklerinin ortaya çıkışını mümkün kılarken, aynı zamanda onları zorunlu bir yazım yüzeyi olarak kendisine bağımlı hale getirmektedir.
Sayfa 141 - Epos, 2007Kitabı okudu
Wittgenstein'dan beri dil oyunlarının hem dilsel alışverişleri hem de bunların ilişik olduğu ey­lemleri kapsadığını biliyoruz. Sözedimi kuramı da, toplumsal kurum­ sallaşmış yaşamı kuran söylemsel diziler araştırmasını yeni bir taba­ na oturtmuştur. Chantal Mouffe ve ben, söylemleri bu anlamda, hem dilsel hem de dilsel olmayan öğeleri eklemleyen yapılanmış bütün­ lükler olarak tanımladık. Bu bakış açısından hareket ve ideoloji arasındaki ayrım, yalnızca umutsuz olmakla kalmaz, aynı zamanda il­gisizdir - önemli olan, toplumsal bir gücün veya hareketin genelde politik performansını ortaya koymasına aracılık eden söylemsel dizi­lerin belirlenmesidir.
Sayfa 27
Okumak ve dönüşüm :
. İdeal olarak, okuduklarımızda kendimizi kaybederiz, sadece kendimize dönmek için, dönüşüme uğrar ve daha geniş bir dünyanın parçası oluruz, kısacası, düşüncemizde ve eylemimizde daha eleştirel ve daha yetenekli oluruz. .
Nesnenin birliği, ona ad vermenin geri dönüşlü etkisidir.
Sayfa 127 - Epos, 2007Kitabı okudu
Reklam
Ernesto Laclau' nun savunduğu gibi, Tanrı toplumsal düzeni belirlemek için, toplumdaki iktidarı meşrulaştırmak için, özneyi nesneye, kimliği işleve havale etmek için artık yerinde değildir.
Sayfa 251Kitabı okudu
(…) relations of production are not intrinsically antagonistic.
Sayfa 16 - Verso, 1990.(Preface)Kitabı okuyor
Ernesto Laclau' nun savunduğu gibi, Tanrı toplumsal düzeni belirlemek için, toplumdaki iktidarı meşrulaştırmak için, özneyi nesneye, kimliği işleve havale etmek için artık yerinde değildir
Sayfa 251 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Faşist bir rejim, en az liberal bir rejim kadar, demokratik talepleri özümleyip eklemleyebilir.
Sayfa 144 - Epos, 2007Kitabı okudu
Conceived as a form, capitalist relations of production are not intrinsically antagonistic. It should be remembered that capitalist relations of production consist of a relationship between economic categories, of which social actors only form part insofar as they are Träger (bearers) of them.
Sayfa 9 - Verso, 1990.(Preface)Kitabı okuyor
222 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.