Öğrettiklerine, öğretenlerin yabancı olması gündelik bir olaydır.
Bir Rus öyküsü şöyle başlar: Bir zenginle bir fakir birlikte seyahat ediyorlarmış. Zenginin bir kısır atı, fakirin de bir kısrağı varmış. Bir gece kısrak bir tay doğurmuş. Tay zenginin arabasının altına yuvarlanmış. Zengin fakire: tayı araba doğurdu demiş.
Belirsiz bir şeyden yeterince söz edildi mi, çoğunluk artık ona anlaşılan bir şeymiş gibi alışır.
İnsan yapan biri, kendi çocuklarına: "Çalmamalısın" diyen, oysa yaşam boyu kendilerini soydurtan ya da "komşunu kendin gibi sev" dedikleri halde, hiçbir kazançları olmadan çocuklarını ateş saçan topların ve silahların önüne iten, ana-babalar yapacaktır.
Alışkanlık, insanın uzun zaman düşünmeden giderek ulaştığı bir sonuçtur. Düşünce lambası bozulunca alışkanlıklar oluşacaktır.
İnsanların alışkanlık ya da şiddet gibi doğal olma yan davranışları, aslında edindiği bilgilerin sonucu dur. Alışkanlıklarımızı da bir ölçüde edindiğimiz bil giler oluşturur. Bir insanın davranışları yaşamının akışını belirlediği gibi, edindiği bilgiler de yaşama bi çimini belirler. Öyleyse okullarda yalnız insan değil, aynı zamanda insan hayatı da biçimlendirilir.
Sayfa 5 - Bakış Kitaplığı/Çevirici : M Kürkçügil/ Ekim 1999Kitabı okudu
İnsan yapımında kullanılan bilgiler, "yapmak" istediğimiz insan türüne uygun olmak zorundadır. Eğer onu bir tamirci yapacaksak, veteriner yapan bilgiler kullanamayız. Ve aynı kişinin, eğer gönüllü bir Federal Alman askeri olmasını istiyorsak, ona elbette ki ineklere tapan birine gerekli bilgiler veremeyiz.
Sayfa 6 - Bakış Kitaplığı/Çevirici: M. Kürkçügil/ Ekim 1999Kitabı okudu
Hangi koşullar binlerce öğretmenin, öğrencileri yıllar boyu, tümüyle saçma sapan ve zararlı bilgilerle doldurmasını mümkün kılmaktadır?
Sayfa 14 - Bakış Kitaplığı/Çevirici: M. Kürkçügil/ Ekim 1999Kitabı okudu
Akıllı olmamız, aptalca davranmamızı engelemez.
Sayfa 18 - Bakış Kitaplığı/Çevirici: M. Kürkçügil/ Ekim 1999Kitabı okudu